Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/200 E. 2014/5334 K. 22.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/200
KARAR NO : 2014/5334
KARAR TARİHİ : 22.09.2014

Mahkemesi :Ankara 5. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :24.09.2013
Numarası :2012/92-2013/457

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen iş bedelinin iadesi ile sözleşme uyarınca kararlaştırılan cezai şartın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatı istemlerine ilişkin olup mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı iş sahibi ile davalı yükleniciler arasında 20.08.2010 tarihinde web sitesi tasarımı yapılması konusunda eser sözleşmesi akdedilmiştir. Sözleşmenin 4. maddesine göre, işin teslim süresi sözleşmenin imzalanmasından itibaren 3 ay olarak kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin 6. maddesinde iş sahibinin, web sitesinin tasarımı için gerekli gördüğü her türlü yazılı, görsel eserleri ve site haritasını tasarımcıya eksiksiz teslim etmekle yükümlü olduğu, ayrıca web sitesinin çalışabilmesi için gerekli olan teknik alt yapıyı yükleniciye sağlayacağı düzenlenmiştir. Sözleşmenin 7. maddesine göre işin bedeli 10.000,00 TL olarak belirlenmiş olup davacı tarafından sözleşmenin imzalandığı 20.08.2010 tarihinde 5.000,00 TL’nin davalı yüklenicilere ödendiğine dair bir uyuşmazlık yoktur. Mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda, davacı tarafından kaynaklanan eksik edimlerin neden olacağı olası gecikme süresi de dikkate alındığında işin teslim tarihinin 05/07.12.2010 tarihi olacağı, sözleşmenin feshedildiği tarihin 09.03.2011 olduğu, davalıların sözleşme konusu edimleri süresi içinde yerine getirmemiş olmaları nedeniyle davacının sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğu, peşin olarak ödenmiş olan 5.000,00 TL’nin davalılardan talep edilebileceği, ayrıca hak ve nasafet kuralları uyarınca 4.000,00TL cezai şarta hükmedilebileceği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık teknik nitelikte olup bilgisayar mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen gerek 02.02.2012 havale tarihli asıl raporda, gerekse de 24.07.2013 tarihli ek raporda, dava konusu web sitesinin davalı tarafından geliştirildiği ve çalışır durumda olduğu, yapılan işin peşin olarak ödenen 5.000,00 TL’den fazla bir değere sahip olduğu, davacının sözleşme uyarınca üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediği, işin çok az bir kısmının tamamlanmadığı belirtilmiştir. Bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere sözleşme konusu işin feshedilemeyecek aşamaya geldiği anlaşılmaktadır. Ayrıca sözleşme süresinin 20.11.2010 tarihinde bittiği düşünüldüğünde davacı iş sahibi derhal fesih hakkını kullanmayarak sözleşmeyi süresiz hale getirmiştir. Bu durumda davacının süresiz hale gelen sözleşmeyi feshedebilmesi için davalıyı yeniden temerrüde düşürmesi, ondan sonra temerrüde bağlı seçimlik haklarını kullanması gerekmektedir. Oysa ki somut olayımızda davacı, davalıyı temerrüde düşürmeden fesih hakkını kullanmakta haksız olduğu gibi sözleşme konusu eserin reddedilemeyecek aşamada olduğu anlaşıldığından sözleşmenin feshi mümkün değildir. Teknik bilirkişi tarafından hazırlanan raporda belirtildiği üzere yapılan imalâta göre davalının iş bedeline hak kazandığı anlaşıldığından davacının ödediği iş bedelinin iadesi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru olmamıştır.
Mahkeme tarafından sözleşmenin 14. maddesinin davalılar tarafından ihlal edilmesi nedeniyle davacı lehine cezai şart alacağına hükmedilmiş ise de, sözleşme konusu edimin eksik ifa edilmesinde davalı yüklenicilerin bir kusuru olmadığı gibi sözleşmede kararlaştırılan cezai şart türü sözleşmenin akdedildiği tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 158/I maddesinde düzenlenen seçimlik ceza olup, akıbeti eğer taraflar sözleşmede aksini kararlaştırmamışlarsa sözleşmenin ayakta kalmasına bağlıdır. Davacı 09.03.2011 tarihli ihtarı ile sözleşmenin feshedildiğini bildirdiğinden sözleşmeye bağlı feri borç olan cezai şart talep etme hakkını kaybetmiş olup mahkemece cezanın kısmen kabulüne karar verilmesi de doğru olmamış, kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazların kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 22.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.