Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/1856 E. 2014/2724 K. 21.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1856
KARAR NO : 2014/2724
KARAR TARİHİ : 21.04.2014

Mahkemesi :Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :16.04.2013
Numarası :2012/291-2013/805

Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, ayıplı ifa edilen trafonun yenisiyle değiştirilmesi, olmadığı taktirde değer farkının iadesi istemleriyle açılmış, mahkemenin; davanın kabulüne dair kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 27.01.2010 tarihinde yapılan “SÖZLEŞME” başlıklı adi yazılı sözleşmeyle, 1200 kg/h Pik eritme kapasiteli 5M Power MELT (600 kw, 2×1000 kg) endüksiyon ocağı ve sisteminin imal ve alıcının fabrikasında çalışır vaziyette teslim edilmesi konusunda anlaşmışlardır. Sözü edilen bu sözleşme, imzalandığı ve dava tarihinde yürürlükte bulunun mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355. maddesinde tanımı yapılan bir eser sözleşmesidir. Davacı şirket iş sahibi, davalı şirket ise yüklenicidir. Davacı iş sahibi, Gaziantep 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2011/27 D.İş. Sayılı dosyası ile yaptırdığı tespitte alınan bilirkişi raporunda; sözleşme kapsamında yapılması gereken 750 KWA’lık trafonun çalışmadığının, revizyon geçirdiğinin ve eski olduğunun belirlendiğini belirterek, dava konusu trafonun yenisiyle değiştirilmesini, olmadığı taktirde 14.876 TL değer farkının iadesini istemiştir.
Davacı delilleri arasında bulunan tespit bilirkişisi raporunda, dava konusu transformatörün yeni olmayıp, revizyondan geçirilmiş ikinci el olduğu, bu nedenle ayıplı olduğu belirtilmiştir. Yargılama sırasında alınan 22.10.2012 günlü bilirkişi kurulu raporunda ise, dava konusu transformatörün ikinci el olup olmadığının tespit edilmesinin mümkün olmadığı, 750 KWA’lık bir güce sahip olması nedeniyle standart dışı bir imalat olduğu, TSE belgesinin bulunmadığı, TSE standatlarına uygun bir yenisiyle değiştirilmesi gerektiği belirtilmiş, mahkemece de bu rapor esas alınarak hüküm kurulmuştur.
Ayıp, imal edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. Şayet, imal edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içersinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla yada sözleşmede garanti süresi varsa bu süre içersinde herhangi bir ayıp ihbarına gerek kalmaksızın iş sahibi, Borçlar Kanunu’nun 360.maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. Somut olayda ise, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, davaya konu trasformatörde TSE belgesinin olmadığı, ikinci el olup olmadığının tespitinin mümkün bulunmadığı
belirtilmiş, ancak; ayıplı imalat olduğu konusunda herhangi bir saptamaya yer verilmemiştir. Yukarda sözü edilen ve taraflar arasında imzalanan 27.01.2010 tarihli sözleşmede, yüklenici transformatörün TSE belgeli olacağını taahhüt etmediği gibi, bilirkişi raporundan sonra Türk Standartları Enstitüsünden gelen 11.03.2013 günlü yazıda da dava konusu tranformatörün TSE belgesine sahip olduğu belirtilmiştir. Bu açıklamalar ışığında, dava konusu transfarmatörün ayıplı imal edildiği davacı iş sahibi tarafından yasal delillerle kanıtlanamadığından açılan bu davanın reddine karar vermek gerekirken kabulü yolunda hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle mahkeme kararının BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 21.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.