Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/1834 E. 2014/3099 K. 05.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1834
KARAR NO : 2014/3099
KARAR TARİHİ : 05.05.2014

Mahkemesi :Ümraniye 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :16.10.2012
Numarası :2008/334-2012/549

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan fazla ödemeden doğan alacağının tahsili talebinden ibarettir. Davacı iş sahibi, davalı ise, yüklenicidir. Davacı vekili, davalı yüklenici tarafından yüklenilen imalâtların yapılmadığını ancak müvekkilinin bedeli tam olarak ödediğinden bahisle alacağının tahsilini istemiş, davalı vekili ise davalı yüklenici müvekkilinin yükümlülüklerini yerine getirdiğini, sözleşme ile alınan paralardan geri kalan kısmın iade edildiğini ve sözleşmeden kaynaklanan iade edilmesi gereken bir alacak da bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itinazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
 2-6100 sayılı HMK’nın hükmün kapsamı başlıklı 297. maddesinin 2. bendi hükmüne göre; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli ve zorunludur..
Yargılama sürecinde; dava, davacı vekili tarafından harcı yatırılmak suretiyle 26.11.2009 tarihinde ıslah edilmiş ve mahkemece 05.03.2009 tarihli duruşmada verilen ara kararı ile “Islah talebinin esas hükümle birlikte karar verilmek üzere zamanaşımına uğradığına karar verildi. Duruşmaya devam olundu,” şeklinde karar verilmiş ise de; esas hüküm verilirken kısa karar ve gerekçeli kararda ıslaha ilişkin olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmemiştir. Hüküm verilirken taleplerin her biri hakkında açıkça karar oluşturulması yasal zorunluluk olduğundan ıslah konusunda esas hükümle birlikte bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Açıklanan nedenlerle hükmün bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün taraflar lehine BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 05.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.