Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/1831 E. 2015/116 K. 14.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1831
KARAR NO : 2015/116
KARAR TARİHİ : 14.01.2015

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacak istemine ilişkindir. Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda davanın kısmen kabulü ile 15.901,50 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle dava tarihi 15.06.2011 olduğu halde mahkemenin gerekçeli karar başlığında yapılan maddi hata sonucu 24.08.2011 olarak yazıldığı, anılan bu hatanın mahkemesince her zaman düzeltilebileceğine göre davalının sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; davacı yüklenici …, davalı iş sahibi şirkete ait … AVM’de bulunan … Mağazası’nın tadilat işlerinin yapımını üstlenmiş, yanlar arasında tarihsiz sözleşme düzenlenmiştir. Bu sözleşme uyarınca işin süresinin 01.04.2011 – 16.04.2011 tarihleri arasında 15 gün olduğu, işin bedelinin KDV dahil 38.674,50 TL olarak götürü usulde kararlaştırıldığı belirlenmiştir.
Davacı yüklenici işe başlamış, edimini kısmen ifa etmiştir. Yanlar arasındaki uyuşmazlık eserin hangi oranda yapıldığı, yüklenicinin kaç TL bedele hak kazandığı, ödemeler düşüldükten sonra bakiye ne kadar alacağı kaldığı noktasında toplanmaktadır.
Yapılan yargılama süresince sözleşme, feshe ilişkin ihtarname, 23.04.2011 tarihli eksik ve ayıplı imalâtla ilgili tutanak, ödemelere ilişkin dekont suretleri getirilmiş, tarafların göstermiş oldukları kanıtlar da toplandıktan sonra yerinde tatbiki keşif yapılarak bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetince düzenlenen raporda 38.674,50 TL götürü iş bedelinden 22.773,00 TL ödeme miktarı, 5.000,00 TL gecikme cezası, 2.000,00 TL nefaset tutarı düşülerek davacının bakiye alacağının 8.901,00 TL kaldığı hesaplanmıştır. Yerel mahkemece bu rapora kısmen itibar edilerek 15.901,50 TL bedele hükmedilmiştir. Hükme kısmen esas alınan bilirkişi raporu içeriği, hesap şekli itibari ile usul ve yasaya uygun olmayıp, Yargıtay denetimine elverişli değildir.
Şöyle ki; yanlar arasında düzenlenen tarihsiz sözleşmede iş bedeli götürü usulde belirlendiği halde bu kapsamda herhangi bir araştırma, inceleme ve hesaplama yapılmamıştır. Dava ve sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Yasası’nın 365/1. maddesi uyarınca ücret önceden kesin olarak tayin edilmiş ise yüklenici eseri bu meblağa tamamlamak yükümündedir ve üstelik önceden öngörülenden fazla çalışma veya daha büyük giderler yapmış olsa bile, herhangi bir arttırma isteyemez. Mahkemece anılan yasal düzenlemenin nazara alınmaması isabetli olmamıştır.
O halde mahkemece yapılması gereken iş; bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak davacı yüklenicinin işten el çektiği gündeki yapılan işin durumuna göre tüm işin fiziksel olarak kaçta kaçının yapıldığı belirlenmeli, bu yöntemle bulunacak oran götürü ücrete uygulanmalı ve kurulacak orantı sonucu yapılan işe düşen tutar tespit edilmeli, bu miktar yapılan işin karşılığı olarak kabul edilerek davalı yüklenicinin hak ettiği alacak miktarı saptanmalı, davalı iş sahibinin yaptığı ödemeler düşülerek sonucu dairesinde karar vermekten ibaret olmalıdır.
Açıklanan olgular gözden uzak tutularak eksik araştırma ve inceleme sonucu karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 14.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.