Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/183 E. 2014/6655 K. 19.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/183
KARAR NO : 2014/6655
KARAR TARİHİ : 19.11.2014

Mahkemesi :Manavgat 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :18.07.2013
Numarası :2009/519-2013/431

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. davalı vekili Avukat…. geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, İcra İflas Kanunu’nun 72. maddesi uyarınca açılmış, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir. Davalı reddini savunmuş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davada iş bedeli alacağının tahsili istemiyle davalı tarafından girişilen icra takibine konu alacak tutarında imalât gerçekleştirilmediğinden bahisle takipteki alacak tutarının 100.000,00 TL’sinden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istenmiştir. Davalı tarafından düzenlenen 01.04.2009 tarihli faturaya dayanılarak 126.500,00 TL asıl alacak 405,49 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 126.905,49 TL takibe konulmuştur. Takibe konu faturada alacağın dayanağı, belde içi stabilize yol yapımı ve derelerin temizlenmesi işi, (1) nolu ve son hakediş gösterilmiş, dosyaya giren hakediş raporunda da imalâtın ismi aynı biçimde belirtilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 24.03.2009 tarihli sözleşme ile de belde içi stabilize yol yapımı ve derelerin temizlenmesi işinin 110.000,00 TL götürü bedelle davalı tarafından üstlenildiği, katma değer vergisinin ayrıca iş sahibi belediye tarafından ödenmesi kararlaştırılmıştır. Bu haliyle sözleşme bedeli KDV dahil 129.800,00 TL ise de davalı KDV tevkifatı yaparak 126.500,00 TL’nin ödenmesini istemiştir.
Hükme dayanak bilirkişi raporunda davalının sözleşme kapsamında gerçekleştirdiği imalâtın fiziki oranının %31,92 olduğu, sözleşme bedeline uygulandığında KDV dahil 41.432,22 TL iş bedeli alacağı hesaplanmıştır. Bu durumda 126.500,00 TL takipteki alacaktan 41.432,22 TL iş bedelinin mahsubuyla kalan 85.067,78 TL nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeksizin icra takibinde yer almayan sözleşme dışı imalât bedelini de takipteki davalı alacağına katılarak hükme varılması doğru olmadığı gibi; davada 100.000,00 TL nedeniyle borçlu olmadığı istemine karşın takipteki tüm alacak üzerinden dava açılmış gibi talep aşılarak hükme varılması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunmadığından davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 4.379,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 19.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.