Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/1755 E. 2014/2847 K. 24.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1755
KARAR NO : 2014/2847
KARAR TARİHİ : 24.04.2014

Mahkemesi : Bartın 1. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi : 09.10.2012
Numarası : 2010/79-2012/461

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinden dolayı yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Yanlar arasında davalıya ait Bartın ili Merkez ilçe Esentepe mahallesindeki arsa üzerinde binanın yapımı konusunda eser sözleşmesi kurulduğu anlaşılmaktadır. Davacı, eldeki davada sözleşme konusu işi ve fazla imalâtları yaparak edimini yerine getirmesine rağmen davalının 30.000,00 TL iş bedelini ödemediğini ileri sürerek ilâmsız icra takibi yapmış, itiraz üzerine de itirazın iptâli davasını açmıştır.
İnceleme ve dosyaya fotokopisi alınan Bartın Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/669 Esas sayılı dosyasında, davalı iş sahibi tarafından davacı yüklenici aleyhine aynı sözleşme nedeniyle eksik ve kusurlu işlerin giderim bedeli ile ilgili tazminat davası açıldığı ve eldeki dava sonucunu beklediği tespit edilmiştir.
Temyize konu dava ile Bartın Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/669 Esas sayılı davası arasında taraflar ve sözleşme konusu iş aynı olup Asliye Hukuk Mahkemesindeki davada iş bedeli Sulh Hukuk Mahkemesindeki davada eksik ve kusurlu işlerin giderim bedeli talep edilmektedir. Her iki davanın dayanağı olan sözleşmenin ve tarafların aynı olması, birbirine benzer sebeplerden doğması ve biri hakkında verilecek hükmün değerini etkileyecek nitelikte bulunması sebebiyle davanın açıldığı tarihteki 1086 sayılı HUMK’nın 45 ve dava ile yargılamanın devamı sırasında yürürlüğe giren HMK’nın 166. maddelerine göre aralarında bağlantı vardır.
Bu durumda mahkemece Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan davanın eldeki davayla birleştirilmesi sağlanarak birlikte değerlendirmek suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 24.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.