Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/1683 E. 2014/4876 K. 10.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1683
KARAR NO : 2014/4876
KARAR TARİHİ : 10.07.2014

Mahkemesi :Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :22.12.2012
Numarası :2011/185-2012/483

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-k.davalı vekili Avukat M. K. S. ile davalı-k.davacı vekili Avukat O.T.geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Asıl ve birleşen dava eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, davacı taşeron tarafından açılan asıl davada, sözleşme kapsamında verilen teminat çekinin iadesi, davacının sözleşme konusu iş ile ilgili yaptığı masraflar ile yaptırdığı projeler için ödediği bedelin tahsili ve mahrum kalınan kârın tahsili istenmiş, yüklenici tarafından açılan birleşen davada ise gecikme cezası ile işin davalı taşeronun nam ve hesabına bir başka firmaya yaptırılması nedeniyle uğranılan zararın tahsiline karar verilmesi istenmiş, mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık “Lübnan Üniversitesi Kuzey Yerleşkesi projesi muhtelif işler kapsamında olan mekanik tesisat işlerinin” yapımından kaynaklanmaktadır. Asıl davada davacı taşeron, davalı yüklenicidir. Yanlar arasındaki 30.04.2010 tarihli taşeron sözleşmesi uyuşmazlık konusu değildir.
Taşeron sözleşmesinin “taşeronun yükümlülükleri” başlıklı 12. maddesinin j bendinde “Taşeron kendisine verilen mimari ve mekanik avon projelerini inceleyerek ilgili imalât projelerini (shop drawings) hazırlayacak, işverenin (davalının) onayını müteakiben ilgili teknik şartnamelere uygun olarak sahada imalâtını yapacaktır” hükmüne, “proje ve resimler” başlıklı 15. maddesinin c bendinde ise, “İşlerin yapılabilmesi için gerekli olabilecek imalât projeleri taşeron tarafından kendisine verilecek mimari ve mekanik avon projelerine uyumlu olacak şekilde üretilecek, onay için işverene sunulacak, onayına müteakiben imalât için kullanılacaktır.” hükmüne yer verilmiştir.
Asıl davada davacı taşeron diğer talepleri yanında sözleşmenin feshi nedeniyle, üçüncü kişiye yaptırdığı ve davalıya teslim ettiği mekanik tesisat projelerinin bedelini de davalıdan talep etmiştir. Mahkemece alınan 25.05.2012 tarihli asıl bilirkişi raporunda davacı
taşeronun yaptırdığı 280 adet makine tesisat projesinden 216 adedinin onaylanmış olduğu dikkate alınarak Makine Mühendisleri Odasınca yayınlanan Serbest Müşavirlik ve Mühendislik Hizmetleri asgari ücretleri listesine göre proje bedeli 89.921,54 TL olarak hesaplanmış, davalı ve birleşen davanın davacısı yüklenici, dava dışı idareye verilen ve onaylanan mimari pafta sayısının fesih tarihi itibariyle 472 olduğunu, 472 pafta üzerinden sözleşmenin 12/j ve 15/c bendi uyarınca hesaplama yapılması gerektiğini belirterek rapora itiraz etmiştir. Davalı yüklenicinin 06.07.2011 tarihli delillerini sunduğu dilekçede de “idareye verilen ve tasdik edilen pafta sayısının 472 adet olduğu” belirtilerek dilekçe eki “Ek 9”da buna ilişkin “S.D. S.” başlıklı tablo ile yabancı dilde düzenlenmiş tabloya ilişkin ekler sunulmuştur. Mahkemece taraf vekillerinin itirazları üzerine alınan 05.09.2012 tarihli ek bilirkişi raporunda davalı yüklenici vekilinin itirazları üzerine, davalının delil listesine ilişkin dilekçesi ekinde yeralan “Ek 9”da ki pafta sayısının 472 olduğu gerekçesiyle yeniden hesaplama yapılarak davacının yaptığı/yaptırdığı projeler nedeniyle alacağı 46.178,48 TL olarak hesaplanmıştır. Davacı taşeron ek bilirkişi raporuna itiraz ederek, davalı yüklenicinin delil listesi dilekçesine “Ek 9” olarak eklediği belgenin “mimari projelerin haftalık onaya sunum raporu” olduğunu, bilirkişilerce bu liste içeriğinin incelenmediğini, liste eki incelendiğinde mimari kesitlerin, dış görünüşlerin, merdivenlerin ve benzeri mimari projelerin defalarca tekrar tekrar onaya sunulduğunu, taşerondan revize edilen her proje, her mimari kesit, her korkuluk projesi, ve her asma tavan tespit detayı için mekanik tesisat projesi yapılması beklendiğini, 472 proje sayısının bu şeklide bulunduğunu belirterek bilirkişilerin gerekçesinin ve uygulanmasının bilimsellikle ve mühendislik ilkeleri ile alakası olmadığını ileri sürmüştür. Mahkemece davacı vekilinin ek bilirkişi raporuna yaptığı teknik nitelikteki bu itirazlar yönünden bilirkişilere inceleme yaptırılmadan hükme varılması doğru olmamıştır. 6100 sayılı HMK’nın 223. maddesinde yabancı dilde yazılmış belgeye dayanan taraf tercümesini de mahkemeye sunmak zorundadır. Mahkeme kendiliğinden veya diğer tarafın talebi üzerine belgelerin resmi tercümesini de isteyebilir” hükmüne yer verilmiştir.
O halde mahkemece davalı ve birleşen dosya davacısı yüklenicinin delil listesi ekinde “Ek 9” olarak sunduğu yabancı dilde yazılmış belgelerin tercümesi istenerek, türcüme belgeler de eklendikten sonra bilirkişilerden davacı taşeronun ek bilirkişi raporuna yaptığı teknik nitelikteki itirazları cevaplandırır biçimde ve denetime elverişli ek rapor alınması, oluşacak sonuca uygun hüküm kurulması gerekir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile verilen karar usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın taraflar yararına BOZULMASINA, 990,00’er TL duruşma vekâlet ücretinin taraflardan karşılıklı olarak alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan diğer tarafa verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 10.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.