Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/1640 E. 2014/7290 K. 16.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1640
KARAR NO : 2014/7290
KARAR TARİHİ : 16.12.2014

Mahkemesi :Küre Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :06.12.2013
Numarası :2013/24-2013/64

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili istemiyle girişilen icra takibine vâki itirazın iptâline ve icra inkâr tazminatına karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Davalı borcunu ödediğini, takip dayanağı faturanın kapalı düzenlenmesinin de bunun kanıtı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, itirazın iptâliyle takibin devamına, alacağın %20’si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmiş, karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında davalıya ait binanın pencere profilinin ve camın yapımı konusunda sözlü eser sözleşmesinin varlığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, iş bedelinin ödenip ödenmediği konusundadır. Sözleşme ilişkisinin kurulduğu tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı mülga BK’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinde yüklenici imalâtı sözleşmeye ve amacına, fen ve sanat kurallarına uygun imâl ederek teslim etmekle, iş sahibi de bedelini ödemekle yükümlüdür. (BK.364.md.) Eldeki davada eserin teslim edildiği uyuşmazlık dışında bulunduğuna göre davalı iş sahibi, iş bedelini ödediğini kanıtlamakla yükümlüdür. Takip dayanağı 20.01.2011 gün ve 62077 sayılı, 4.453,20 TL tutarlı faturanın kapalı düzenlenmesinin ödemenin kanıtı olduğunu savunmuş, dosyaya başkaca delil sunmamıştır.
Gerek mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda gerekse 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda kapalı fatura ismiyle bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Ancak anılan yasaların 2. maddesinde, ticari örf ve adet düzenlemesine yer verilmiş, bir bölgeye veya bir ticaret dalına özgü ticari örf ve adetlerin genel olanlara üstün tutulacağı belirtilmiştir. Ticari işlerde faturanın altının kapatılarak imzalanması kapalı faturanın varlığını gösterir ise de kapalı faturanın ödemeye karine sayılabilmesi içinde, faturanın düzenlendiği bölgede bedelin ödendiğine karine sayılacağına ilişkin örf ve uygulamanın bulunması gerekir. Bu nedenle mahkemece mahalli Ticaret ve Sanayi Odası’ndan bu konudaki uygulama sorulmadan, eksik incelemeyle hüküm tesisi doğru değildir. O halde yapılması gereken iş, takip dayanağı faturanın altının imzalanması suretiyle düzenlenmesinin ödemenin yapıldığının kanıt olup olmadığına ve buna ilişkin örf ve uygulamanın varlığını Ticaret ve Sanayi Odası’ndan sormak, ödemeye karine teşkil edeceği anlaşılırsa davayı reddetmek, aksi durumda şimdiki gibi davanın kabulüne karar vermekten ibarettir. Bu husus üzerinde durulmadan eksik incelemeyle verilen karar, usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 16.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.