Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/1570 E. 2014/7715 K. 31.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1570
KARAR NO : 2014/7715
KARAR TARİHİ : 31.12.2014

Mahkemesi :Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :23.05.2013
Numarası :2010/303-2013/150

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat……geldi. Davalı vekili gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemleriyle açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne ve kabul edilen tutar üzerinden hesaplanan icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Yanlar arasında 01.01.2010 – 31.12.2010 tarihleri arasında geçerli olacağı kararlaştırılan Türkiye geneli reklam ve tanıtım çalışması konulu “Yetki Belgesi” başlıklı sözleşme imzalanmıştır.
Davanın dayanağı Mersin 8. İcra Müdürlüğü’nün 2010/8355 sayılı ilâmsız takip dosyasında; davacı yüklenici, davalı iş sahibi aleyhine 23.07.2010 tarihinde yetki belgesi başlıklı sözleşmenin geçerli olduğu süre içerisinde düzenlenen toplam 8 adet faturasını takip dayanağı göstermek suretiyle 28.971,54 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlatmış; davalı iş sahibinin takibe itirazı üzerine dava değeri 28.971,54 TL yönünden itirazın iptali istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece bilirkişi heyetinden alınan 22.09.2011 günlü asıl ve 20.02.2012 günlü ek rapora göre davacının icra takibine konu 30.04.2010 tarihli 7.658,20 TL ve 22.05.2010 tarihli 289,10 TL olmak üzere toplam 7.947,30 TL bedelli iki adet faturasının davalının açılış ve kapanış tasdiki yaptırılmış olan kesin delil niteliğindeki ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının icra takibine konu diğer faturalarının davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacının, davalı defterinde kayıtlı olmayan bu faturalar yönünden davalıya yemin teklif etme hakkını kullanmadığı ve diğer faturalara ilişkin alacağını ispatlayamadığı, davalının ticari defterlerinde kayıtlı toplam 7.947,30 TL bedelli 2 adet fatura karşılığı ispatladığı ödemelerinin mahsubu sonucu davacının bakiye 244,51 TL alacağı kaldığı gerekçesiyle davanın 244,51 TL üzerinden kısmen kabulü ile 244,51 TL yönünden davalının itirazının iptaline, %40 icra inkar tazminatı 97,80 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Yerel mahkemece davacıya davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmayan faturalar yönünden yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak yemin teklif etmeyen davacının bakiye alacağını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne dair verilen karar yerinde görülmemiştir. Şöyle ki; yemin teklif edecek olan ispat yükü kendisine ait olan taraftır. Aksi takdirde gereksiz yere teklif edilen yemin bunu teklif eden tarafı bağlamaz (HGK 30.10.1991 gün 1991/11-384 E, 1991/543 K,).
Somut olayda dava ve icra takibine konu taraflarca kabul edilen ve ihtilafsız olan 01.01.2010-31.12.2010 tarihleri arasında geçerli “Yetki Belgesi” başlıklı sözleşmede belirlenen döneme ilişkin 8 adet faturadan 18.05.2010 tarihli 177,00 TL bedelli fatura dışındaki diğer faturaların davalıya tebliğ edildiği ve davalının TTK 23/2. maddesi uyarınca yasal 8 günlük süresi içinde faturalara itiraz etmediği, TTK 23/2. maddesindeki 8 günlük kanuni süresi içinde itiraz edilmeyen faturaların münderecatının doğru olduğu karinesinin aksini davalının ispatlayamadığı, dava ve takip konusu faturalar karşılığı davalının kanıtlayabildiği toplam ödeme tutarının 7.702,70 TL olduğu, dava değeri ve takipte toplam alacak olarak gösterilen 28.971,54 TL’den davalıya tebliğ edilmeyen 18.05.2010 tarihli 177,00 TL’lik fatura tenzil edilince diğer faturaların toplam bedeli 28.794,54 TL’den davalının belgeleriyle ispatladığı toplam ödeme tutarı 7.702,70 TL’nin mahsubu sonucu kalan 21.091,84 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, az yukarıda açıklanan hatalı gerekçeyle verilen kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 31.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.