Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/1275 E. 2014/5368 K. 22.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1275
KARAR NO : 2014/5368
KARAR TARİHİ : 22.09.2014

Mahkemesi :İstanbul/Anadolu 15. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :12.11.2013
Numarası :2011/253-2013/565

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat F..T..geldi. Davalı vekili gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, eksik ve kusurlu imalât nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece pasif husumet yokluğu gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacının dayanağı, 27.01.2005 tarihli 6… Zırhlı Tugay Komutanlığı Büyükkartaltepe Kışlası İstihkam Savaş Taburu Hava Savunma Batarya Binası Takviye İnşaatı İmalât Sözleşmesinin taraflarının, davacı ile A.. Yapı End.İnş.Taah.San.ve Tic.-A.. A.. olduğu 1. maddede gösterilmiştir. Sözleşmenin son sayfasında yüklenici bölümüne sözleşmenin tarafı olarak gösterilen ticari işletmenin ünvanı yazılarak tüm sayfaları vekil ya da temsilci olduğu belirtilmeksizin ve son sayfasına Mustafa Aksoy ismi yazılarak onun tarafından imzalanmıştır.
Sözleşme yapılırken M..A.. tarafından A.. A..’a vekâleten imzalandığı belirtilmemiş ise de; dosyaya sunulan Kartal 2. Noterliği’nin 14.12.2005 gün 46020 yevmiye nolu vekâletnamesinde M.. A.. sözleşmede ticari ünvanı belirtilen firma sahibi A.. A.. tarafından firma ismi de belirtilerek vekil tayin edildiği gibi sunulan ihale evrakları arasında bulunan süre uzatım dilekçesinin aynı ticaret ünvanı altında A.. A.. tarafından imzalanıp talep edildiği, hakediş raporlarının tamamının aynı ticaret ünvanı adı altında A.. A.. tarafından imzalandığı, kesin kabul eksiklerinin tamamlanmasına ilişkin idare yazısının A.. A.. imzasına tebliğ edildiği, bunun dışında 02.08.2007 tarihli revize iş programının düzeltilmesi ve teminat mektubu süresinin uzatılmasına ilişkin dilekçe ile 8 ve 9 nolu hakedişin ödenmesine ilişkin dilekçelerin de aynı ticaret ünvanı altında A.. A.. tarafından imzalandığı anlaşılmaktadır.
Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 32/2. fıkrasında; sözleşme yapılırken mümessil sıfatını bildirmediği takdirde akdin alacak ve borçları sözleşmeyi imzalayanın kendisine ait olur ise de; sözleşmeyi yapan kimsenin temsil ilişkisi olduğunu bilmesi yahut bunlardan biri veya diğerleriyle sözleşme yapmasının kendisi için fark bulunmaması halinde akdin haklarının temsil olunacak kimseye ait olacağı belirtildiği gibi, aynı Kanunun 38. maddesinde temsil olunanın akde icazet vermesi durumunda sözleşmeyle bağlı ve ona istinaden alacaklı veya borçlu olacağı kabul edilmiştir.
Somut olayda az yukarıda açıklandığı gibi sözleşmeyi imzalayan M.. A.. tarafından A.. A..’un vekili olduğu belirtilmemiş olmakla birlikte; sözleşme içeriği, ihale evrakları, yazışmalar ve vekâletname ile diğer belgelerden sözleşmenin A..Yapı End.İnş.Taah.San.ve Tic.-A.. A.. ile davacı arasında kurulduğu ve M.. A..’un imzaladığı sözleşmeye firma adına sahibi A.. A.. tarafından icazet verildiği anlaşıldığından davalı A.. A.. sözleşmenin tarafı olmuştur ve sözleşme ile bağlıdır. Kendisine husumet yöneltilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu durumda mahkemece işin esası incelenip değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken belirtilen hususlar üzerinde durulmadan yanlış değerlendirme ve eksik inceleme ile davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm davacı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 22.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.