Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/1075 E. 2014/7217 K. 11.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1075
KARAR NO : 2014/7217
KARAR TARİHİ : 11.12.2014

Mahkemesi : Düzce 2. Asliye Hukuk Hakimliği (Tic. Mah. Sıf.)
Tarihi : 03.12.2013
Numarası : 2013/39-2013/646

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ..geldi. Davalı temsilcisi S.. D.. gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan haksız paraya çevrilen teminat mektup bedellerinin ödenmesi talebinden ibarettir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.
Davacı vekili; davalı ile müvekkili şirket arasında imzalanan 29.11.2011 tarihli sözleşme gereğince davalı iş sahibi kuruma 139.800,00 TL bedelli teminat mektubu verdiklerini ve bu teminat mektuplarının haksız yere paraya çevrildiğini ileri sürerek bu miktarın tahsilini talep ve dava etmiş, davalı vekili cevabında; işin verilen ek süreye rağmen davacı yüklenici tarafından süresinde bitirilmediğini ve bu nedenle teminatın haklı olarak paraya çevrildiğini savunmuş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, 6100 sayılı HMK’nın yürürlükte bulunduğu 24.01.2013 tarihinde açılmıştır. Mahkemece dilekçeler aşaması tamamlandıktan sonra ön inceleme duruşması yapılmış ve taraflar 01.10.2013 tarihli ön inceleme duruşmasına usulüne uygun şekilde davet edilmişler, davacı vekili ön inceleme duruşmasına mazeret bildirerek katılmayacağını bildirmiş ve mahkemenin 5 nolu ara kararı ile aynen “davacı vekilinin mazeretinin kabulü ile duruşma gün ve saatini UYAP sisteminden öğrenmesine “şeklinde ara kararı verilerek usulüne uygun öninceleme duruşması yapılmaksızın tahkikata geçilerek, tahkikat duruşma günü belirlenmiş ve bu günde de esasa ilişkin hüküm kurulmuştur.
6100 sayılı HMK’nın “Hukuki Dinlenme Hakkı” başlığını taşıyan 27. maddesinde “(1) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. (2) Bu hak; a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, b) Açıklama ve ispat hakkını, c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir.” hükmü bulunmaktadır. Anayasa’nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukuki dinlenme hakkı; tarafların usulüne uygun şekilde duruşmalara davet edilmesini zorunlu kılar.
Somut olaya gelince; mazereti kabul edilen davacının duruşmadan usulüne uygun haberdar edilmeksizin duruşma gününün UYAP sisteminden öğrenilmesine karar verilmesi adil yargılanma hakkını ihlal edici nitelikte bulunmuştur. Kaldı ki, 6100 sayılı HMK’nın 288/2. maddesindeki keşif kararı, mahkemece sözlü yargılamaya kadar taraflardan birinin talebi üzerine veya re’sen alınır hükmü gereğince iddia ve savunmaya göre, hakim, gerekli görüyor ise re’sen de keşif kararı vermek suretiyle uyuşmazlığın esasını çözme hak ve yetkisini haizdir. Mahkeme, taraflarca hazırlanma ilkesinin uygulandığı davalarda da kendiliğinden keşfe karar verebilir. Özellikle hakim, davayı aydınlatma ödevi (HMK’nın 31. maddesi gereği) ilkesi gereği olarak toplanan delillere ve tarafların iddia ve savunmalarına göre keşif yapılması gerekiyor ise keşfe karar vermelidir. Bu kapsamda değerlendirme yapılmak suretiyle gerektiğinde daha önce davacı tarafından yatırılan gider avansının eksik kalması halinde, eksik kalan gider avansının HMK’nın 120/2. maddesi gereğince tamamlatılarak keşif icra edilip sonucuna göre karar vermek gerekirken, adil yargılanma hakkını ihlal edecek şekilde mazereti kabul edilen davacıya usulüne uygun tebligat yapılmaksızın, davacının katılmadığı duruşmada verilen kesin süreye hukuki değer atfedilerek, kesin süreye uyulmadığından bahisle davanın ispat edilememesi nedeniyle red kararı verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 11.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.