Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/1041 E. 2014/6767 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1041
KARAR NO : 2014/6767
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

Mahkemesi : Kuşadası 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi : 25.09.2013
Numarası : 2009/122-2013/447

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan 17.000,00 TL tutarlı çekden dolayı açılan menfi tespit davasıdır. Davalı vekili davanın reddini dilemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı, eşi Hülya’nın dava dışı kooperatife üyeliğinin bulunduğunu, Kooperatif Yönetim Kurulu Başkanı olan davalı M.. E..’ün aynı zamanda yüklenici de olduğunu, dairelere yapılacak bir kısım işler için 2008 yılı Aralık ayında masraf isteminde bulunduğunu, bu amaçla nakit ödemeler de yaptığını, ancak bakiye 17.000,00 TL miktar için çek vermek istediğini, eşi P.. E.. adına düzenlenmesini istediğinden bahse konu çeki güven ilişkisine dayalı olarak Pembe adına düzenlediğini, ancak işlerin yapılmadığını, ileri sürerek 17.000,00 TL’lik çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiş, 20.7.2011 tarihli celsede ise, davaya istirdat davası olarak devam ettiklerini bildirmiştir. Davacı taraf delil listesinde 03.09.2008 tarihli imzalı belgeye de dayanmıştır. Mahkemece, ibraz edilen sözleşmedeki imzaya davalı yanca itiraz edilmesi üzerine, bu kez 12.09.2012 tarihli ara kararıyla 300,00 TL avans yatırmak üzere davalı tarafa iki haftalık kesin süre verilmiş, avansın yatırılmaması üzerine bu kez, 29.05.2013 tarihli celsede toplam 230,00 TL avans yatırmak üzere iki haftalık süre verilmiş, verilen süre içerisinde avansın yatırılmadığından bahisle davanın kısmen kabulü ile, 16.350,00 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Oysa, dosya içerisinde bulunan 19.06.2013 tarihli makbuz ile delil avansının süresinde yatırıldığı anlaşıldığından, öncelikle, sözleşmedeki imzanın davalı M.. E..’e ait olup olmadığı konusunda rapor alınmalı, sözleşmedeki imzanın adı geçen davalıya ait olduğunun anlaşılması halinde götürü bedel üzerinden tarafların anlaştığı gözetilerek (BK’nın 365), gerçekleşen fiziki oranı saptanarak götürü bedele uygulanmak suretiyle davalı alacağı bulunmalı, aksi halde, BK’nın 366. maddesi uyarınca, yapılan imalatın yapıldığı tarihteki piyasa fiyatlarıyla bedeli hesaplattırılarak fazla ödeme varsa davalılardan birlikte tahsil kararı verilmelidir. Eksik incelemeyle ve bilirkişi masrafının süresinde yatırılmadığından bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın davalılar yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.