Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/7076 E. 2014/5018 K. 08.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7076
KARAR NO : 2014/5018
KARAR TARİHİ : 08.09.2014

Mahkemesi :Antalya 8. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :06.06.2013
Numarası :2012/222-2013/216

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 818 sayılı Borçlar Yasası’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve manevi giderim istemine ilişkindir.
Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda davanın kısmen kabulüyle 3.779,27 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacının evinde bulunan ve davalı tarafından eksik ve ayıplı yapıldığı anlaşılan girişteki 2,75-2,80 ölçülerindeki 7,70 m2 vestiyerin, yatak odasında bulunan 2,55-1,40, 2,55-1,40, 0,58-1,03 ölçülerindeki 3,57 m2 1. modül, 3,57 m2 2. modül, 0,60 m2 3. modül dolaplarla 1,82-1,40 m2 ölçülerindeki 2,55 m2 alanı olan sürgü kapaklı dolabın ve 0,70- 0,80 m2 ebatlarında 0,56 m2 alanı olan aynalı lavabo dolabının mevcut haliyle sözleşme ve taşıma masrafları davalıya ait olmak üzere davalıya iadesine, davacının manevi giderim isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalının diğer temyiz itirazının incelenmesine gelince;
Eser sözleşmesi karşılıklı edimleri içeren bir iş görme akdidir. Yüklenicinin edimi eseri meydana getirmek ve iş sahibine teslim etmek, iş sahibinin karşı edimi ise teslim edilen eserin bedelini ödemektir. Eser, yüklenicinin sermayesi sanat ve becerisini kullanarak gerçekleştirdiği sonuçtur. İş sahibi ısmarladığı eserin belli nitelikler taşımasını, amacını karşılamasını ister. Eğer ısmarlanan eser iş sahibinin beklentisini karşılamıyorsa sözleşmenin yararlar dengesi iş sahibi aleyhine bozulur. Bu bakımdan eser fen ve sanat kurallarına uygun ve iş sahibinin amacını karşılar nitelikte imâl edilmelidir. Aksi halde eser ayıplıdır ve yüklenicinin ayıba karşı zararlı sonuçtan sorumluluğu ortaya çıkar. Bir tanımlama yapmak gerekirse, yüklenicinin ayıba karşı zararlı sonuçtan sorumluluk borcu, yüklenicinin eseri teslim borcu tamamlayıcısı olarak meydana getirdiği eserde ortaya çıkan ayıp ve eksiklikleri üstlenme borcudur. Bu gibi durumlarda eserde dürüstlük kuralları gereğince bulunması gereken niteliklerin yokluğu söz konusudur. Yüklenicinin ayıba karşı zararlı sonuçların sorumluluk borcundan doğan iş sahibinin hakları 818 sayılı Borçlar Yasası’nın 360. maddesinde gösterilmiştir. Bunlar, ayıbın ağırlığına göre eserdeki ayıpların giderilmesini talep, ayıplı eserden ötürü ücretten indirimi istemek ve eseri kabulden kaçınmaktır.
818 sayılı Borçlar Yasası’nın 360/I. maddesi uyarınca yapılan şey iş sahibinin kullanamayacağı ve nısfet kaidesine göre kabule icbar edilemeyecek derecede kusurlu veya mukavele şartlarına aykırı olursa iş sahibi o şeyi kabulden imtina edebilir. İş sahibinin yasanın bu hükmünden yararlanabilmesi için teslim edilen eserin benzeri imalâtlarda bulunan değer ve kalitede olmaması, bu yüzden de iş sahibinin eserden beklediği amacı karşılamaması gerekir. Eseri kabulden kaçınma hakkı (sözleşmenin feshi) eseri teslim almadan kaçınma şeklinde kullanılabileceği gibi eğer ayıplar teslimden sonra kullanmayla ortaya çıkıyorsa zamanaşımı süresinde bunların öğrenilmesiyle de kullanılabilir.
İş sahibinin sözleşmenin feshi hakkını kullanması ile sözleşme geriye etkili olarak ortadan kalkar ve taraflar fesihten önce edimde bulunmuşlarsa bunların iadesini isteyebilir (BK.108/I.).
Açıklanan olgular gözönünde bulundurularak somut olaya dönülürse; davalı yüklenici davacı iş sahibine ait yatak odası yüklük, 1. modül, yatak odası yüklük 2. modül, yatak odası yüklük 3. modül, sürgü kapılı dolap, üst mutfak dolabı 1, üst mutfak dolabı 2 ve aynalı lamba işinin yapımını üstlenmiştir. Yanlar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Ancak akdî ilişkinin varlığı her iki tarafın kabulü dahilindedir. Davacı mutfak dolaplarının aralarındaki anlaşmaya, amaca ve tekniğine uygun olarak yapıldığını kabul etmiştir. Uyuşmazlık diğer mobilya aksamında eserin reddini gerektirecek derecede imalât hatası bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Eldeki davada yapılan yargılama süresinde tarafların göstermiş olduğu kanıtlar toplanmış, yerinde tatbiki keşif yapılarak bilirkişi kurulundan rapor ve ek rapor alınmıştır. Düzenlenen rapor ve ek raporda ayıplı imalâtın 220,00 TL + KDV bedel ile giderilebileceği ifade edilmiş, ancak söz konusu ayıpların eserin reddini gerektirecek oranda olup olmadığı her türlü tereddüt ve kuşkudan uzak bir şekilde saptanmamıştır. O halde rapor içeriği itibariyle hüküm kurmaya yeterli olmayıp Yargıtay denetimine elverişli değildir. Buna rağmen yerel mahkemece yetersiz gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi isabetli olmamıştır. O halde mahkemece yapılması gereken
iş, aynı bilirkişi kurulundan yeniden ek rapor alınarak eserdeki ayıpların eserin reddini gerektirecek derecede olup olmadığı, ayıbın ağırlığına göre ayıpların giderilmesinin mümkün bulunup bulunmadığı, ayıplı eserden ötürü ücretten indirim gerekip gerekmediği hususları belirlenmeli, elde edilecek sonuç dairesinde karar vermekten ibaret olmalıdır.
Yerel mahkemece açıklanan bu hususlar gözden kaçırılarak eksik araştırma ve inceleme sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 08.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.