Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/7063 E. 2014/5027 K. 08.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7063
KARAR NO : 2014/5027
KARAR TARİHİ : 08.09.2014

Mahkemesi : Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi : 10.09.2013
Numarası : 2012/146-2013/480

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava ve birleşen dava eser sözleşmesinden kaynaklanan idare zararı alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Asıl davada davalı yüklenici C.. Y.. davacı iş sahibi Orman Genel Müdürlüğü’ne ait Diyarbakır ve Mardin Kent Ormanı Onarım ve Yapım İşini, Diyarbakır ve Mardin Orman İşletme Şefliği Hizmet Evleri Onarım İşini ve Merkez Kent Ormanı ve Mardin Kent Ormanı Muhtelif İnşaat İşlerinin yapımını ihale sonucunda almış, yanlar arasında 10.12.2010, 24.11.2010 ve 14.09.2010 tarihli üç ayrı sözleşme düzenlenmiştir.
Davalı yüklenici işe başlamış edimini önemli oranda ifa etmiştir.
Uyuşmazlık bahse konu işlerin bir kısmının hiç yapılmadığı, bir kısmının ise teknik şartnamesine, bilim ve fen kurallarına aykırı şekilde eksik ve ayıplı yapılmış olmasına rağmen, asıl davada davalı yüklenici ile birleşen dava dosyasında davalı idare elemanları arasında muvazaa nedeni ile eksiksiz ve ayıpsız yapılıp teslim- tesellüm gibi kabullerinin yapılarak davalı yüklenciye 347.752,88 TL tutarında yersiz ve haksız ödeme yapıldığı iddiasıyla ilgili noktada toplanmaktadır.
Eldeki asıl ve birleşen dava dosyasında yapılan yargılama sürecinde sözleşmeler, ihale dosyası, müfettiş raporları getirilmiş tarafların göstermiş oldukları kanıtlar da toplandıktan sonra dosya üzerinden inceleme yapılarak orman mühendisi ve hukukçu hesap uzmanı, öğretim üyesi ve kamu ihale hukuku uzmanı bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır. Düzenlenen raporda yerinde tatbiki keşif yapılıp teknik bilirkişi kurulundan rapor alınması gerektiği, ancak mevcut kanıt durumu itibariyle istemin kanıtlanamadığı ifade edilmiş, yerel mahkemece de anılan bu rapor hükme esas alınarak asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Oysa bilirkişi heyetini oluşturan kişiler konunun uzmanı değildirler. Bu durumda hazırlanan rapor usul, yasaya ve yönteme uygun olmayıp Yargıtay denetimine elverişli değildir. Eksik araştırma ve inceleme sonucunda asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır.
O halde mahkemece yapılması gereken iş, yerinde tatbiki keşif yapılıp uygulama konunun uzmanı teknik bilirkişi kurulunca sağlanmalı tüm dosya kapsamı belgeler de bir bütün halinde değerlendirilerek davacı idarenin varsa zararı ile asıl davada yüklenicinin birleşen dava dosyasında davalı idare elemanlarının sorumluluk durumları belirlenmeli, elde edilecek sonuç dairesinde karar vermekten ibaret olmalıdır.
Açıklanan olgular gözden uzak tutularak yazılı şekilde asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın temyiz eden davacı yararına bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 08.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.