Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/6812 E. 2014/4301 K. 20.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6812
KARAR NO : 2014/4301
KARAR TARİHİ : 20.06.2014

Mahkemesi : Bursa 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi : 11.12.2012
Numarası : 2011/403-2012/762

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminatın rücuen tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir. Davalı reddini savunmuş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece verilen karar, davalı tarafından verilen 23.09.2013 havale tarihli dilekçe ile temyiz edilmiş ise de, verilen temyiz dilekçesi mahkemenin temyiz defterine kaydedilmediği gibi temyiz harçlarının da yatırılmadığı ve böylece temyiz süresinin geçmiş olduğu anlaşıldığından davalının temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Yanlar arasında 01.07.1998 tarihinde “Elektrik Dağıtım Hat ve Şebekeleri Tesis Sözleşmesi” imzalanmıştır. Bu sözleşme somut olayda uygulanması gereken mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355. maddesi hükmünde tanımı yapılan bir eser sözleşmesidir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Davalı yüklenici, “B. Elektrik Dağıtım A.Ş. Avcılar” Kumburgaz İşletme Müdürlüğü’nün TM Provizyon İşlerinin yapımını yüklenmiştir.
Dosyaya sunulan Büyükçekmece Asliye Ceza Mahkemesi’nin 1999/800 Esas ve 1999/1618 Karar sayılı kesinleşen hükmünden anlaşıldığı üzere, 06.01.1999 tarihinde davalı yüklenicinin istihdam ettiği işçi Mustafa Karakaya elektrik çarpması sonucu yaralanarak %75 oranında maluliyete uğramış ve yüklenicinin olayda 4/8 oranında kusurlu olduğu belirlenerek yüklenicinin ağır para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ve cezası ertelenmiştir. İstanbul 7. İş Mahkemesi’nin 2002/1286 Esas ve 2005/93 Karar sayılı hükmü ile de, sözü edilen iş kazası sebebiyle malul kalan M. K.’ya SGK tarafından bağlanan gelir ile tedavi gideri ve iş görmezlik ödeneğinin rücu yoluyla iş sahibi BEDAŞ ve yüklenici F.. A..’dan müteselsilen tahsiline karar verildiğinden, bu davada Sosyal Güvenlik Kurumuna sözü edilen iş mahkemesi kararı gereğince ödenen maddi tazminatın davalı yükleniciden rücu yoluyla tahsili talep edilmektedir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 13.5 maddesi “Yüklenici İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü ve Yapı İşlerinde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü hükümlerini yerine getirmekle yükümlüdür. Tesisin yapımı sırasında çıkabilecek iş kazalarından ve bu kazaların sebep olacağı zararlardan doğrudan doğruya yüklenici sorumludur.” hükmünü içermektedir. Sözleşmenin bu hükmü mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 99/2 maddesi hükmüne uygun ve iş sahibi olan davacının hafif kusurundan sorumlu olmayacağına ilişkin “sorumsuzluk anlaşmasıdır”. Borçlar Kanunu’nun 99. maddesine göre borçlunun kendisinin hile veya ağır kusurundan sorumlu olmayacağına ilişkin önceden yapılan anlaşma, kesin olarak hükümsüzdür. Ancak borçlunun kendisinin hafif kusurundan sorumlu olmayacağına dair bir sözleşme hükmü geçerli olacaktır. Yukarıda açıklandığı üzere, taraflar arasındaki akdî ilişki bir eser sözleşmesidir. İş sahibi ile yüklenici arasındaki akdî ilişkinin niteliğine ve ceza mahkemesi kararı ile İş Mahkemesi kararında açıklanan olayın oluş şekline göre, davacı iş sahibi kurumun yetkililerinin kusur oranın hafif derecede olduğu anlaşılmaktadır.
O halde taraflar arasındaki sözleşmenin 13.5 maddesinde kararlaştırılan sorumsuzluk anlaşması uyarınca, dava konusu alacaktan (davacının dava dışı SGK’ya ödediği tazminatın tamamından) davalı yüklenicinin sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece açıklanan yasal nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hukuksal olmayan gerekçeler gösterilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz isteminin reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 20.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.