Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/6799 E. 2014/6632 K. 17.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6799
KARAR NO : 2014/6632
KARAR TARİHİ : 17.11.2014

Mahkemesi : İstanbul 27. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 16.09.2013
Numarası : 2011/13-2013/182

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat … ile davalı vekili Avukat ….. geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesi uyarınca verilen ve davalı tarafından haksız irad kaydedilen teminat mektubu bedelinin tahsili istemiyle girişilen icra takibine vâki itirazın iptâline ilişkindir. Davalı kesin hesabın yapılmadığını, kesin teminatın iade koşullarının da gerçekleşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 31.03.2003 tarihli sözleşmeden kaynaklanmış olup, davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Davacının yükümlülüğünde olan vidanjör çekiminde fazla ödeme yapıldığının müfettiş raporlarıyla saptanması üzerine kesin teminatın irad kaydedilmesi nedeniyle haksız yapılan işlemin sözleşmeye aykırı olduğu gerekçesiyle teminat bedellerinin ödenmesi istenmektedir. Davalı savunmasında, kesin hesap çalışmalarının devam ettiğini, ayrıca kesin teminatın iade koşullarının da sözleşmenin 37. maddesi hükmünce gerçekleşmediğini belirterek kesin hesabın sonuçlanmasının beklenmesi gerektiğini bildirmiştir. Gerçekten sözleşmenin 37. maddesinde, kesin hesap tasdik edilmeden ve Sosyal Sigortalar Kurumu’ndan ilişiksizlik belgesi getirilmeden kesin teminatın iade edilemeyeceği hükmüne yer verilmiştir. Davanın açıldığı tarihte kesin hesabın henüz sonuçlanmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece yapılacak iş, kesin hesap çalışmalarının yargılama aşamasında sonuçlanıp sonuçlanmadığını davalı idareden sormak, sonuçlanmış ise davacının kesin hesaba varsa itirazları gözetilerek uzman bilirkişi kuruluna bu itirazları inceletmek, buna göre kesin hesabı çıkarmak, sonuçlanmamış ise kesin hesabın çıkartılması için uzman bilirkişi heyeti oluşturularak, gerektiğinde mahallinde inceleme de yaptırılmak suretiyle Yargıtay denetimine elverişli biçimde kesin hesabı çıkarttırmak, yüklenicinin alacaklı bulunması halinde, SGK ilişiksizlik belgesi getirilmesini istemek, getirildiğinde davanın şimdiki gibi kısmen kabulüne, borçlu çıkması ve ilişiksizlik belgesi getirmemesi halinde davanın reddine karar vermekten ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik
inceleme ve konunun uzmanı bulunmayan mali müşavirin de katılmasıyla alınan bilirkişi raporuyla yetinilerek hükme varılması usul ve yasaya aykırı olmuş, hükmün bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 17.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.