Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/6765 E. 2014/4007 K. 10.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6765
KARAR NO : 2014/4007
KARAR TARİHİ : 10.06.2014

Mahkemesi : Kayseri 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 04.06.2013
Numarası : 2012/252-2013/151

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Uyuşmazlık eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmakta olup, davada bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle başlatılan ilâmsız icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptâli ile takibin devamı ve %40 oranında icra inkâr tazminatının tahsili istenmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı cevabında, icra dairesinin yetkisi yanında mahkemenin yetkisine de itiraz etmiş, yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu savunarak yetkisizlik kararı verilmesini istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 6/1. maddesine göre genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihdeki yerleşim yeri mahkemesi, 10. maddesine göre sözleşmeden doğan davalarda yetkili mahkeme sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemeleri, 17. maddesine göre de sözleşmeyle yetkili kılınan yer mahkemeleridir.
Somut olayda davalı borçlunun yerleşim yeri İstanbul, akdin ifa yeri de Çankırı ve Antalya’dır. Taraflar arasında sözleşmeyle kararlaştırılmış yetkili mahkeme ise bulunmamaktadır. HMK hükümlerine göre yetkili mahkemeler yukarıda belirtilen yer mahkemeleri olup, Kayseri Mahkemelerinin bir yetkisi bulunmamaktadır. Takibin yapıldığı Kayseri İcra Dairesi’nin yetkisine yönelik itirazın yetkili icra dairesinin gösterilmemiş olması nedeniyle geçersiz olması ve Kayseri İcra Dairesi’nin yetkisinin kesinleşmesi o takiple ilgili itirazın iptâli davasına bakacak mahkemenin yetkisinin de kesinleştiği sonucunu doğurmaz. İİK’nın 72/son maddesine göre takibin yapıldığı yer mahkemelerinin yetkisi menfi tespit ve istirdat davaları ile sınırlı olup itirazın iptâli davasında uygulanmaz. Bu sebeple süresinde yapılan yetki ilk itirazının kabul edilerek yetki yönünden dava dilekçesinin reddine ve dosyanın talep halinde yetkili İstanbul Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkemenin yetkisine yönelik ilk itirazla ilgili bir değerlendirme yapılmadan davanın esasının incelenmesi doğru olmamış, kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 10.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.