Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/6689 E. 2014/4861 K. 10.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6689
KARAR NO : 2014/4861
KARAR TARİHİ : 10.07.2014

Mahkemesi :Çubuk Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :26.09.2013
Numarası :2011/450-2013/372

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Uyuşmazlık, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmakta olup, davada sözleşme konusu işin eksiksiz yapılıp, teslim edilmesine rağmen hakedilen işçilik bedelinin ödenmediği, Çubuk Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/38 Değişik iş sayılı delil tespit raporu ile yapılan işin işçilik bedelinin sözleşme birim fiyatlarıyla 10.894,70 TL olarak belirlendiği, bu miktar alacağın tahsili istemiyle girişilen icra takibine de haksız itiraz edildiği ileri sürülerek itirazın iptâli, takibin devamı ve %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatının tahsili istenmiş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

2-Davalı cevabında, iş bedelinin 6.000,00 TL’lik kısmını peyderpey nakit olarak elden, 4.500,00 TL’lik kısmını da Akbank Çubuk Şubesi’ne ait 20.08.2010 keşide tarihli çekle ödediğini savunmuştur. Davacı cevaba cevabında nakit olarak yapıldığı iddia olunan ödemeleri inkâr etmiş, çekle yapılan ödemeyi ise kabul etmiş, ancak bu çekin başka bir hukuki ilişki nedeniyle verildiğini ileri sürmüştür. Çek, 20.08.2010 keşide tarihini taşımakta olup sözleşme tarihinden sonra verildiğinden sözleşme konusu işlere mahsuben verildiğinin kabulü gerekir. Çekin başka bir hukuki ilişki nedeniyle verildiğini ispat yükü, MK’nın 6. ve HMK’nın 190. maddesi uyarınca davacı yükleniciye aittir. Davacı, çekin başka bir hukuki ilişki nedeniyle verildiğine dair yazılı belge ibraz edememiştir. Davacı dava dilekçesinin deliller bölümünde açıkça “yemin” deliline dayandığından davacıya bu hakkını kullanıp kullanmayacağı hatırlatılarak sonucuna göre 4.500,00 TL’lik ödemenin davacı alacağından mahsup edilip edilmeyeceğinin değerlendirilmesi gerekirken, ispat yükünün ters çevrilerek davalıya yemin hakkının hatırlatılması ve davacının eda ettiği usulsüz ve geçersiz yemine göre davanın sonuçlandırılması yerinde olmamıştır.
Diğer yandan, İİK’nın 67/II. maddesi uyarınca icra inkâr tazminatına karar verilebilmesi için takibe itiraz eden borçlunun itirazında haksız olması gerekir. Alacağın varlığının ve miktarının bilirkişi raporuyla belirlendiği hallerde alacağın likid olduğu ve borçlunun takibe itirazında haksız bulunduğu kabul edilemez. Somut olayda, alacak miktarı likid olmayıp bilirkişi raporuyla belirlendiğinden koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatının reddi yerine kabulü de doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 10.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.