Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/6644 E. 2014/151 K. 09.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6644
KARAR NO : 2014/151
KARAR TARİHİ : 09.01.2014

Mahkemesi :Çivril Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :27.10.2011
Numarası :2009/339-2011/552

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Taraflar arasındaki sözlü eser sözleşmesi gereğince davalıya ait evde tadilat işlerinin davacı tarafından yapılması kararlaştırılmıştır. Davacı yüklenici; davalı iş sahibidir. Davacı yüklenici, davalıya ait evde bir kısım tadilat işlerini dava dışı üçüncü kişi alt yüklenicilere yaptırdığını, bu işlerin bedelinin 13.451,00 TL olup, alt yüklenicilere ödediğini, davalının ise bu imalâtlara ilişkin 11.950,00 TL ödeme yaptığını, bunun dışında davaya konu üç adet faturada belirtilen 11.798,43 TL’lik imalât bedelinin de ödenmediğini, bu alacak için yapılan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptâline ve %40 icra inkâr tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı iş sahibi ise, 11.950,00 TL makbuz karşılığı, 2.000 Euro elden ve bir kısmı kredi kartı ile olmak üzere toplam 19.500,00 TL olan iş bedelini ödediğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, itirazın iptâline, takibin kaldığı yerden devamına, asıl alacağın %40’ı oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davacı tarafından Çivril İcra Müdürlüğü’nün 2008/1782 Esas sayılı icra takibi ile 01.11.2007 tarihli 4.600,00 TL bedelli, 30.09.2007 tarihli 4.598,43 TL bedelli ve 26.01.2008 tarihli 2.600,00 TL bedelli üç adet fatura nedeniyle 11.798,43 TL asıl alacak ve 659,80 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.458,23 TL alacağın tahsili istenmiş, davalı borçlunun itirazı üzerine icra takibi durdurulmuş, bir yıllık yasal süresi içinde davanın açıldığı anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı tarafından söz konusu üç adet fatura alacağı için takip yapılarak dava açılmış ise de, davacı faturalar dışında da imalât yaptığını iddia etmiştir. Yapıldığı iddia edilen tüm işlerin kapsamı ve miktarı davacı tarafından kanıtlanmalıdır. Mahkemece mahallinde keşif yapılmış, inşaat mühendisi bilirkişi tarafından sadece faturalarda belirtilen imalatlarla sınırlı inceleme yapılarak rapor düzenlenmiştir. Taraflar arasında yazılı eser sözleşmesi bulunmadığı gibi bedel konusunda da uyuşmazlık vardır. Bu durumda iş bedeli 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 366. maddesi uyarınca bilirkişilerce işin yapıldığı yıl mahalli serbest piyasa rayicine göre hesaplanmalıdır.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67/II. maddesi uyarınca, icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun icra takibine itirazında haksız ve alacağın da likid olması gerekmektedir. Oysa, dava konusu alacak likid olmayıp yargılama sonucu belirlenebilir niteliktedir. Bu sebeple, davacının icra inkâr tazminatına yönelik isteminin reddine karar vermek gerekirken kabulü yolunda hüküm kurulması da doğru olmamıştır.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, mahallinde yeniden uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılması, davacı yanca işin yapımına ilişkin sunulan tüm fatura ve deliller bilirkişi kurulunca değerlendirilmek suretiyle, yapılan imalâtın bedelinin işin yapıldığı yıl mahalli serbest piyasa rayicine göre hesaplanması, davalı iş sahibinin temyiz dilekçesine ekli olarak sunduğu ödeme dekontlarının da davalının isticvabı yoluyla değerlendirilerek, davalı tarafından yapıldığı kanıtlanan ödemelerin iş bedelinden düşülmesi ve sonucuna göre hüküm kurulmasından ibarettir.
Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte yazılı nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 09.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.