Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/6635 E. 2014/1021 K. 17.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6635
KARAR NO : 2014/1021
KARAR TARİHİ : 17.02.2014

Mahkemesi :Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :11.05.2012
Numarası :2002/515-2012/207

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Asıl ve birleşen dava eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, asıl dava borçlu bulunulmadığının tespiti ve eksik işler bedelinin tahsili istemine, birleşen dava ise sözleşmeden ödenmeyen imalât bedeli ve fazla iş bedelinin tahsili ile uyarlama istemlerine ilişkindir. Mahkemece her iki davanın reddine dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-İş sahibi kooperatif ile yüklenici şirket arasında kooperatife ait olup inşa edilmekte olan toplam 151 dairenin ince işlerinin yapımı konusunda 06.11.2000 tarihli eser sözleşmesi ilişkisi kurulmuştur. Dosyaya 03.03.2002 ile 11.01.2002 tarihli tutanak başlıklı iki adet belge ibraz edilmiş ise de davalı-birleşen dosya davacısı yüklenici vekili 17.05.2004 tarihli beyan dilekçesinin 4. bendinde bu tutanaklar altındaki imzaların şirket yetkilisine ait olmadığını savunmuştur. Mahkemece 03.03.2002 tarihli tutanakla ilgili Adli Tıp’tan rapor alınarak bu tutanaktaki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı belirlenmiş, 11.01.2002 tarihli tutanak aslı gönderilmediğinden bununla ilgili Adli Tıp görüşü alınamamıştır.
11.01.2002 tarihli tutanağa delil olarak davacı-birleşen dosya davalısı iş sahibince dayanılmış olduğundan yüklenici tarafından imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını savunması sebebiyle tutanaktaki imzanın şirket yetkilisine ait ve şirketi bağlayıcı olduğunun davacı iş sahibince ispatlanması zorunludur.
Bu durumda mahkemece öncelikle sözkonusu tutanağa dayanan davacı-birleşen dosya davalısı kooperatife 11.01.2002 tarihli tutanağın aslını ibraz etmek üzere süre verilip, ibraz edilmesi halinde Adli Tıp Kurumu’nda şirket adı altında atılan imzanın şirket yetkilisi A.. Ç..’ye ait olup olmadığı konusunda rapor alınıp, imzanın şirket yetkilisine ait olduğu ve bu tutanağın şirketi bağlayıcı olduğunun tespiti halinde şimdiki gibi asıl ve birleşen davanın sonuçlandırılması gerekir.
İş sahibince 11.01.2002 tarihli tutanak aslının ibraz edilememesi ya da yaptırılacak inceleme sonucunda imzanın şirket yetkilisine ait olduğu ve şirketi bağlayıcı bulunduğunun kanıtlanamaması halinde dosyadaki mevcut deliller, tespit raporları, mevcut kayıt ve belgelere göre eksik ve kusurlar da dikkate alınarak yüklenicinin sözleşme kapsamında gerçekleştirdiği imalâtları sözleşme fiyatlarına, sözleşme dışı işlerin de nelerden ibaret olduğunu belirleyip 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 410 ve devamı maddeleri hükmünce yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre bedeli ve davalı-birleşen dosya davacısı yüklenicinin 17.05.2004 tarihli beyan dilekçesinin 5. maddesinde kabul ettiği iş bedeline mahsuben verilen 11 dairenin verildiği tarihlerdeki mahalli piyasa rayiçlerine göre bedeli ile ilgili hususlarda konusunda uzman teknik bilirkişi kurulundan rapor alınıp bu şekilde hesaplanacak sözleşme kapsamı ve fazlası imalât bedelinden 11 daire bedeli ile iş sahibinin yüklenicinin borcu sebebiyle dava dışı 3. şahıslara yaptığı ödemeler ve kanıtlanan diğer ödemeler mahsup edilerek asıl ve birleşen davada sonucuna uygun bir karar verilmelidir.
Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile her iki davanın reddi doğru olmamış kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 17.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.