Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/6623 E. 2014/4982 K. 08.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6623
KARAR NO : 2014/4982
KARAR TARİHİ : 08.09.2014

Mahkemesi : Bakırköy 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 19.07.2013
Numarası : 2011/24-2013/422

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Asıl dava eser sözleşmesine dayalı ayıpların giderim bedelinin tahsili istemine, birleşen dava ise aynı sözleşme gereğince verilen kesin teminat mektubunun iadesi veya iptâli talebine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen karar davalı-birleşen dosya davacısı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/152 Esas -2009/750 Karar sayılı kesinleşen ilâmıyla hükmedilen ayıpların giderilmesi bedeli ödenip, sözleşmenin 30. maddesi koşulları gerçekleştirildikten sonra kesin teminat mektubunun iadesi ile ilgili dava açılmasının mümkün bulunmasına göre davalı ve birleşen dosya davacısı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Zararın doğumuna neden olan olay 13.07.2001 tarihinde meydana gelmiş, kesin kabul de 25.01.2002 tarihinde yapılmıştır. Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi sözleşmenin eki değildir. Ayıplı imalât sonucu oluşan zararla ilgili İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/152 Esas sayılı dosyasında birleştirilen İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2001/1772 Esas-2002/166 Karar sayılı dosyasındaki dava, 06.10.2001 tarihinde açılmış, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 58.157,48 TL hasarın giderim bedeli talep edilmiştir. Asıl davada yüklenici vekilince yasal süresi içinde zamanaşımı def’inde bulunulmuştur. Sözleşme ve hasarın ortaya çıktığı tarihte yürürlükte bulunan ve somut olayda uygulanması gerekli 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 126/4. maddesine göre; eser sözleşmesinden doğan davalar 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Somut olayda yüklenicinin kasıt veya ağır kusuru ile akdi hiç veya gereği gibi yerine getirmemesi ve bilhassa ayıplı malzeme kullanması sözkonusu olmadığından aynı Yasa’nın 125. maddesindeki 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması mümkün değildir. Asıl dava az yukarıda belirtilen ayıpların giderilmesiyle ilgili İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2001/1772 Esas sayılı dosyasında talep edilen tazminata ek dava niteliğindedir. Borçlar Kanunu’nun 133. maddesinin 2. bendi gereğince sözkonusu davanın açılması ile zamanaşımı kesilmiş ise de, bu hâl o davada talep edilen bölüm için hukuki sonuçlar doğurur. Kısmi dava açılmış olması saklı tutulan fazlaya ilişkin haklar yönünden zamanaşımını kesmez. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 126. maddesine 6763 sayılı Kanun’un 41. maddesinin c bendi ile eklenen 4. bent ile BK’nın 363/1. maddesi yürürlükten kaldırıldığından olayda uygulanması mümkün değildir. Asıl dosya davacısı iş sahibinin hasar ve zararı öğrendiği delil tespit raporunun kendisine tebliğ edildiği 10.09.2001 tarihinden asıl davanın açıldığı 15.12.2010 tarihine kadar 5 yıllık zamanaşımı süresi dolmuştur.
Bu durumda mahkemece asıl davanın zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile zamanaşımı def’inin reddedilip işin esası hakkında karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı-birleşen dosya davacısının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle hükmün davalı-birleşen dava davacısı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-birleşen dosya davacısına geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 08.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.