Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/6542 E. 2014/4485 K. 25.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6542
KARAR NO : 2014/4485
KARAR TARİHİ : 25.06.2014

Mahkemesi :Silifke 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :02.07.2013
Numarası :2011/292-2013/679

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-k.davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Asıl dava eksik ve kusurlu işler bedeli ile cezai şart, karşı dava ise bakiye alacak istemi ile açılmış mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın ise reddine dair verilen karar davalı-karşı davacı yüklenici tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-karşı davacının aşağıdaki bendi kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece asıl dava nedeniyle hüküm altına alınan alacağın 3.500,00 TL’si ayıbın giderilme bedeli, 13.580,00 TL’si ise sözleşmenin 5. maddesine dayalı cezai şart istemine ilişkindir. Yanlar arasındaki sözleşmenin 5. maddesinde işin teslim tarihinin sözleşme tarihinden itibaren 45 iş günü olduğu, geç teslim halinde her gün için iş bedelinin %0,1 cezai şart ödeneceği öngörülmüştür. Sözleşmede öngörülen bu ceza mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 158/II. maddesinde öngörülen ifaya ekli ceza niteliğindedir. İfaya ekli cezanın talep edilebilmesi için davacı iş sahibinin teslim anında cezai şart talebi yönünden ihtirazi kayıt ileri sürmesi zorunludur. İş sözleşmede öngörülen tarihte teslim edilememiş, teslim 04.01.2011 tarihinde gerçekleşmiştir. Teslime dair düzenlenen tutanakta davacı iş sahibi geç teslim nedeniyle cezai şart talep hakkını saklı tutmadığından bu hakkın düşmüş olduğu nazara alınarak davacının ifaya ekli ceza isteminin tümden reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı gibi teslim tarihi temerrüde esas alınamayacağından hüküm altına alınan alacağa 04.01.2011 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru olmamış, davacının davadan önce keşide ettiği 28.02.2011 tarihli ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği tarih araştırılarak ve tebliğ tarihine ihtarla tanınan 3 günlük süre de eklenerek bulunacak temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı-karşı davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün temyiz eden davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-k.davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 25.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.