Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/6506 E. 2014/4842 K. 09.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6506
KARAR NO : 2014/4842
KARAR TARİHİ : 09.07.2014

Mahkemesi : Fethiye 1. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi : 10.05.2012
Numarası : 1999/281-2012/242

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Davada, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 2.000,00 TL bakiye iş bedelinin tahsili istenmiş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, 18.08.1997 tarihli “K. İnşaat Yapım Sözleşmesi” başlıklı eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Dosyada fotokopisi bulunan sözleşme tarafların kabulünde olup, içeriğine ve sözleşme altındaki imzalara yönelik bir itiraz bulunmamaktadır. Sözleşme incelendiğinde, sözleşmeyi, davalı E.. Y..’ın iş sahibi sıfatıyla, davacı M.. K.. ile dava dışı S. K.’ın da yüklenici sıfatıyla imzaladıkları ve yükleniciler arasında adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Adî ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından ve elbirliği mülkiyeti kurallarına tabi olduğundan davanın adî ortaklığı oluşturan tüm ortaklar tarafından birlikte açılması gerekir (4721 sayılı MK.md.702, 818 sayılı BK.md.388, 530, 534). Adi ortaklar davada mecburi dava arkadaşı durumunda olup, tek başlarına taraf ehliyetleri bulunmamaktadır (6100 sayılı HMK. md. 50). Taraf ehliyeti dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında hakim tarafından kendiliğinden araştırılması gerektiği gibi, taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilir. Dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için davacıya kesin süre verilmesi gerekir (6100 sayılı HMK md. 114/1-d, 115/1, 2). Adi ortaklığı oluşturan tüm ortaklarca birlikte dava açılmadığı taktirde, diğer ortakların davaya katılmaları sağlanmak ya da muvafakatları alınmak suretiyle taraf teşkilinin sağlanması ve bu suretle dava şartı noksanlığının giderilmesi gerekir. Davaya muvafakat verilmesi; noterlikte muvafakatname düzenletilmesi, mahkemeye dilekçe verilmesi, hakim huzurunda beyanda bulunulması vs. suretlerle sağlanabilir.
O halde mahkemece yapılacak iş; davacı adi ortağın tek başına dava açamayacağını dikkate alarak, diğer adi ortak S. K.’ın açılan davaya muvafakat ettiğine dair muvafakatname sunması için davacıya kesin süre vermek, verilen sürede muvafakatname sunulursa ya da adı geçen adi ortak mahkemeye dilekçe vererek veya hakim huzurunda beyanda bulunarak davaya muvafakat ettiğini bildirirse dava şartı noksanlığı giderilmiş
olacağından işin esasını incelemek, tüm delilleri birlikte değerlendirerek ulaşılan sonuca göre davanın esası hakkında hüküm kurmak, diğer adi ortağın davaya katılımı veya muvafakatı sağlanamazsa HMK’nın 114/1.d ve115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle davayı usulden reddetmek olmalıdır. Mahkemece değinilen hususlar üzerinde durulmadan ve dava şartı noksanlığının giderilmesi için davacıya kesin süre verilmeden işin esasının incelenerek yazılı şekilde davanın kabulü doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 09.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.