Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/6501 E. 2014/4288 K. 20.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6501
KARAR NO : 2014/4288
KARAR TARİHİ : 20.06.2014

Mahkemesi :Selçuk Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :18.09.2013
Numarası :2011/99-2013/199

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ise de davetiye masrafı bulunmadığından duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Uyuşmazlık eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmış olup, davada fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 20.000,00 TL imalât bedelinin 03.11.2010 temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle tahsili istenmiş, 12.11.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle talep 78.583,12 TL artırılarak 98.583,12 TL’ye çıkarılmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne, 89.604,40 TL alacağın 26.12.2010 temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsiline, fazla talebin reddine dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece mahallinde keşif yapılarak mimar bilirkişiden bir asıl ve iki ek rapor alınmış, 03.07.2013 tarihli 2. ek rapora göre karar verilmiştir. Hükme dayanak yapılan raporda sözleşme konusu işlerin vekâletnamenin verildiği 2009 yılında yapıldığı kabul edilerek bedeli 2009 yılı fiyatlarıyla 74.670,30 TL saptandıktan sonra bu miktara %20 oranında 14.934,10 TL müteahhit kârı eklenerek bedel 89.604,40 TL’ye çıkarılmış ve mahkemece bu miktara hükmedilmiştir. Yanlar arasında yazılı sözleşme bulunmadığından iş bedelinin akdî ilişkinin kurulduğu tarihte yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 366. maddesi uyarınca işin yapıldığı tarihteki serbest piyasa rayiçleriyle saptanması gerekir. Serbest piyasa rayiçlerinin içinde malzeme, işçilik ve nakliye gibi maliyet bedelleri yer aldığı gibi, müteahhit kârı ve KDV’de bulunmaktadır. Bu nedenle serbest piyasa rayiçlerine göre hesaplama yapılırken bulunan alacağa ayrıca müteahhit kârı ve KDV eklenemez. Mimar bilirkişi tarafından düzenlenen raporda değinilen kurala uyulmamış, alacağa ayrıca müteahhit kârı adı altında bir kalem eklenmiş, belirlenen alacağın içinde müteahhit kârının mükerrer olarak yer alıp almadığı denetlenememiştir. Bu itibarla alınan rapor yetersiz olup hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. O halde iş bedelinin belirlenmesi yönünden mahkemece yapılacak iş, konunun uzmanı olan inşaat mühendisi ile mahallinde keşif yapılarak davacı tarafından yapılan işlerin bedelini işin yapıldığı 2009 yılı serbest piyasa rayiçleriyle yukarıda belirtilen yönteme uygun olarak hesaplatmak, piyasa rayiçlerinin içinde müteahhitlik kârı ve KDV bulunduğundan belirlenen alacağa mükerrerlik oluşturacak şekilde ayrıca müteahhitlik kârı ve KDV eklememek, sonucuna göre hükme varmak olmalıdır.
Diğer yandan mahkemece davacı tarafından keşide edilen 18.10.2010 tarihli ihtarname ile temerrüdün 26.12.2010 tarihinde oluştuğu kabul edilerek hüküm altına alınan alacağın tamamına bu tarihten itibaren avans faizi yürütülmüştür. Oysa, sözü edilen ihtarnamede fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 65.000,00 TL alacağın ödenmesi istendiğinden ihtarname, ancak alacağın 65.000,00 TL’lik kısım yönünden temerrüt oluşturur. 65.000,00 TL’yi aşan kısım yönünden temerrüt, ıslah harcının yatırıldığı 12.11.2012 tarihinde oluşmuştur. Mahkemece temerrüt tarihlerinin belirlenmesinde yanılgıya düşülerek alacağın tamamına ihtarla oluşan 26.12.2010 temerrüt tarihinden faiz yürütülmesi doğru olmamıştır. Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 20.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.