Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/6446 E. 2014/3291 K. 13.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6446
KARAR NO : 2014/3291
KARAR TARİHİ : 13.05.2014

Mahkemesi : İstanbul/Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 20.06.2013
Numarası : 2010/862-2013/246

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden doğan bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine kısmi itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ve icra inkâr tazminatı talebinin reddine dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Yanlar arasında yapılan sözlü anlaşma ile davacı yüklenici, davalı iş sahibine Çanakkale Küçükkuyu ve Bursa Karacabey’de kanalizasyon ve su kanalının iş makinesi ile açılması işini yapmayı üstlenmiştir. Davacı edimini yerine getirdiğini, ancak bedelinin ödenmediğini ileri sürmüştür. Davalı iş sahibi anlaşılan iş tamamlanmayıp makineler çok az çalıştırılıp daha sonra durdurulduğundan iddia edilen miktarda borcu bulunmadığı, savunarak davanın reddini istemiştir.
Eser sözleşmesinden doğan ihtilaflarda yüklenicinin iş bedeline hak kazanabilmesi için eseri sözleşme ve ekleri ile fen ve tekniğine uygun olarak tamamlayıp iş sahibine teslim ettiğini kanıtlaması zorunludur. Akdî ilişki sabit olduğundan maddi vakıa olan eserin teslimi tanık beyanı ile de kanıtlanabilir. Dinlenen tanık beyanı ve dosya kapsamı ile 02.06.2010 tarihli faturadaki işlerin 2010 yılı Nisan, Mayıs aylarında gerçekleştirildiği sûbuta ermiştir. Ancak bedelde anlaşma bulunmamaktadır. Mahkemece mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yoluna gidilmemiş; mali müşavir bilirkişiden davacı defterleri ve dosya kapsamına göre alınan rapora dayanılarak dava sonuçlandırılmıştır. İş bedelinin ihtilâflı olması halinde işin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 366. maddesine göre yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleriyle tespiti gerekir.
Bu durumda mahkemece mahallinde konusunda uzman teknik bilirkişi marifetiyle keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak, işin yapıldığı yıl mahalli piyasa rayicine göre davacı yüklenicinin hakettiği iş bedeli hesaplattırılıp bundan kanıtlanan ödemeler düşüldükten sonra dava sonuçlandırılmalıdır. Bu halde alacağın varlığı ile miktarı yargılama sonucu alınan bilirkişi raporuyla belirlenmiş olacağından, alacağın likid olmaması sebebiyle koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin de reddi gerekir.
Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile davanın kabulü ve icra inkâr tazminatına hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 13.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.