Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/6427 E. 2014/3016 K. 30.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6427
KARAR NO : 2014/3016
KARAR TARİHİ : 30.04.2014

Mahkemesi :Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :02.04.2013
Numarası :2012/443-2013/211

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesine dayalı ayıplı ifa nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemiyle başlatılan icra takibine vâki itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatı istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı yüklenici dava dışı I. Isı Cihazları Fabrikası A.Ş nin talebi üzerine beyaz eşya ataşmanı üretme işini, davalının 13.07.2011 tarihli teklif mektubu doğrultusunda davalıya vermiş, sözkonusu mallar üretilerek davalı tarafından 18.10.2011 tarihli irsaliyeli fatura ile teslim edilmiştir. Teslimden sonra davacı yüklenici tarafından davalı taşerona 22.12.2011 tarihinde e-mail yoluyla üretilen ataşmanların işsahibi tarafından kullanılan beyaz eşyalara zarar verdiğinden bahisle iade edildiği belirtilerek ayıp ihbarında bulunulmuştur. Yerel mahkemece sözkonusu ataşmanlar üzerinde teknik bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmaksızın teslimden itibaren 2 yıldan fazla zaman geçtiğinden diğer bir anlatımla süresinde ayıp ihbarı yapılmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Eser sözleşmelerinde ayıp, yapılan eserde sözleşme ve eklerine göre bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da olmaması gereken bozuklukların olması şeklinde ortaya çıkmaktadır. Dava ve işin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanun’un 359. maddesi açık ayıplarda, 362. maddesi ise gizli ayıplarda uygun olarak ihbar yapılması koşuluyla, aynı kanunun 360. maddesi gereğince işsahibi kendisine tanınan hakları kullanabilir. Ne var ki yerel mahkemece dava konusu ataşmanlar üzerinde teknik bilirkişi incelemesi yapılmadan ve yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler doğrultusunda araştırma yapılmaksızın dava sonuçlandırılmıştır.
Bu durumda mahkemece sözleşme konusu ataşmanlar üzerinde teknik bilirkişi marifetiyle inceleme yapılarak ayıbın niteliği, gizli veya açık ayıplı olup olmadığı, uygulanması gerekli 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 360. maddesine göre, eserin reddi veya bedelde tenzili gerekip gerekmediği, onarımın mümkün olup olmadığı ve tenzili gereken miktar ile onarım bedeli konusunda rapor alınıp, açık ayıp ise, BK’nın 359. maddesine göre muayene ve ihbar mükellefiyetinin yerine getirilmediğinden şimdiki gibi davanın reddi, gizli ayıplı ise, öğrendiği tarih araştırılıp e-maille yapılan ihbarın BK.362/son maddesi uyarınca derhal yapılıp yapılmadığına dair değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir hüküm verilmesi gerekirken davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 30.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.