Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/6383 E. 2014/5254 K. 17.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6383
KARAR NO : 2014/5254
KARAR TARİHİ : 17.09.2014

Mahkemesi :İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :19.09.2013
Numarası :2010/638-2013/209

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Davalı, yapılan işe göre ödemelerin tamamlandığını, kaldı ki davada zamanaşımının gerçekleştiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın ıslah olunan miktara göre kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Taraflar arasında düzenlenen 11.08.1989 tarihli sözleşmenin ek maddesinde “01.06.1989 tarih ve 224 sayılı zeyilname ile müteahhit K.. A.Ş.’ye iskân harçlarının da müteahhide ait olacağı bildirilmiş olmakla, bu harç dahi sözleşmenin 1-12 maddesine göre müteahhide ait olup müteahhit iskân ile ilgili kendisine düşen bilcümle vecibeleri yerine getirecektir.” hükmüne yer verilmiştir. Sözleşmenin 1. 12. maddesinde ise, bu sözleşmenin akdine ve taahhüdün ifasına ait her türlü vergi, resim ve harçlarla, İş Kanunu gereğince tesis edilmiş ve edilecek Sosyal Sigorta Primleri ve sair giderler müteahhide aittir denilmiştir. Davalı vekili yargılama aşamasında verdiği dilekçelerinde bu maddelere dayanarak davacı adına harç ve vergi olarak 3.488.964,54 TL ödediklerini bildirmiş, önce bu konudaki talep ve dava haklarını saklı tutmuş ise de daha sonra takas/mahsup talebinde bulunmuştur. Mahsup bir itiraz olup yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir ve mahkemenin de görevi gereği bu itirazı dikkate alması gerekir (HGK. 05.07.1967 gün ve 234/320 15. HD. 25.06.2007 gün ve 2007/853 E.-2007/4314 K. sayılı kararları).
Hükme dayanak bilirkişi raporunda bu hususta bir inceleme yapılmadığı gibi davalının rapora karşı yaptığı itirazlar da cevaplandırılmış değildir. Bu haliyle mahkemece yeterli inceleme yapıldığından sözedilemez.
O halde yapılması gereken iş, bilirkişilerden ek rapor alınarak davalının az yukarıda sözü edilen hükümler uyarınca davacı namına yaptığı vergi, resim, harç gibi harcamalarına ilişkin belgelerini inceletmek, davacı alacağından mahsubu gereken ödemeleri var ise bunların mahsubuyla sonucuna uygun hüküm kurmaktan ibarettir. Davalının faize ilişkin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece 25.07.2006 hakediş tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Yasası’nın 101/1. maddesi hükmünce, muaccel bir alacağın borçlusu, alacaklının ihtarıyla mütemerrit olur. Davacı, 04.10.2010 tarihli ihtarnamesiyle alacağın ödenmesini istediğinden ihtarnamenin tebliğ tarihi araştırılarak davalının temerrüde düştüğü tarih saptanmalı, bu tarihten itibaren faize hükmedilmelidir.
Faizin hakediş tarihinden başlatılması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 17.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.