Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/6312 E. 2014/5840 K. 16.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6312
KARAR NO : 2014/5840
KARAR TARİHİ : 16.10.2014

Mahkemesi : İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 10.06.2013
Numarası : 2009/608-2013/141

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat G… P..T.. geldi. Davalı vekili gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıp giderim bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 01.11.2004 tarihli sözleşme ile Bayındırbank A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne ait binada su ve ısı izolasyonlarının yapımı kararlaştırılmıştır.
Davacı iş sahibi; davalı yüklenicidir.
Davacı iş sahibince açılan davada, davalı yüklenici tarafından yapılan izolasyon imalâtında su sızıntılarının ortaya çıkması üzerine 12.11.2008 tarihli yazı ve sonrasında 16.03.2009 tarihli ihtarname ile durumun yükleniciye bildirildiği, ancak sorun giderilmeyince Şişli 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/188 D.İş sayılı dosyası üzerinden tespit yaptırıldığı belirtilerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla izolasyon probleminin giderilmesi için gereken 96.200,00’TL nin 20.03.2009 ihtarname tebliğinden itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istenmiştir. Davalı yüklenici ise, işi sözleşmeye uygun olarak yapıp teslim ettiğini, geçici kabulün 17.12.2004 tarihinde yapıldığını, davacının garanti süresi içinde şikayet ve ihbarda bulunmadığını, izolasyon yapılan binanın 15 yıllık eski bir bina olduğunu ve sorunların binadan kaynaklandığından bahisle davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece garanti süresi içinde ayıp ihbarı yapılmadığı, yaptırılan tespitte sorunların, işin gizli ayıplı yapılmasından kaynaklanmış olup olmadığının tespitinin mümkün olmadığı, işin gizli ayıplı yapıldığının ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin XVI. maddesinde, yüklenicinin malzeme ve montaj işçiliğinden kaynaklanan hatalar ve arızalar yönünden kesin kabulden itibaren bir yıl garanti süresi öngörülmüştür. Ayrıca sözleşmenin XVI/son maddesinde, tüm ödemelerin yapılmış ve teminatların iade edilmiş olması halinde bile yüklenicinin su ve ısı izolasyonunun standartlara uygunluğunu garanti ettiği gibi, bu durumun yüklenicinin hatalı
imalât ve montaj yapması, kısaca sözleşmeye aykırılık hallerinde işin tamamlanmasından sonraki yasal sürelerde doğacak akdi ve kanuni sorumluluğunu ortadan kaldırmayıp, bu gibi durumlarda yazılı ihbarı takiben yüklenicinin masrafları kendisine ait olmak üzere hatalı kısımları düzeltmeyi taahhüt ettiği anlaşılmaktadır. Gerek tespit raporundan, gerekse mahkemece alınan bilirkişi raporlarından yüklenici tarafından işin gizli ayıplı olarak yapıldığı açıktır. İşin kesin kabulü 29.09.2005 tarihinde yapılmış olup, buna göre bir yıllık garanti süresi 29.09.2006 tarihinde sona ermektedir. Ancak, az yukarıda belirtilen sözleşmenin XVI/son maddesi hükmü gereğince yüklenici yasal zamanaşımı süresi içinde ayıpları gidermeyi ayrıca taahhüt ettiği, 12.11.2008 tarihinde de iş sahibi tarafından yazılı ihbarda bulunduğu ve gerek tespit raporunda, gerekse mahkemece alınan bilirkişi raporlarında gizli ayıbın varlığı sabit olduğundan, mahkemece uyuşmazlığın esası incelenip, davacının bu imalâttan kaynaklanan ayıp ve zararının dava tarihi itibariyle bilirkişiye hesaplattırılarak hüküm altına alınması gerekmektedir. Hatalı değerlendirme ve eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekil ile temsil edilen davacıya verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.