Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/6271 E. 2014/443 K. 21.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6271
KARAR NO : 2014/443
KARAR TARİHİ : 21.01.2014

Mahkemesi :İstanbul 2. Sulh Hukuk Hakimliği
Tarihi :18.10.2012
Numarası :2011/692-2012/686

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, iş bedelinin tahsili için yürütülen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin; davanın kabulüne dair kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Taraflar arasında İstanbul Esas Business Park Kurtköy kapsamında mini kazıklı iksa işini yapmak üzere 07.01.2011 günlü adi yazılı sözleşme imzalanmıştır. İmzalanan bu sözleşme niteliği itibarıyla dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen bir eser sözleşmesi olup, davacı taşeron davalı ise yüklenicidir. Davacı taşeron, bu sözleşme kapsamında yapmış olduğu işlerle ilgili olarak 18.02.2011 tarihinde 6.795,36 TL bedelli faturayı düzenlediğini, ancak fatura bedelinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibi yaptığını, yapılan bu takibe davalı tarafından süresi içersinde itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini istemiştir. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda davacı tarafın defterleri incelenerek davacının alacağının 3.795,36 TL kaldığı, fatura tarihinden takip tarihine kadar ise işlemiş faizin 28,48 TL olduğu belirtilmiş, mahkemece de; bilirkişi raporundaki bu saptama ve davacı tarafın dava dilekçesindeki istemi de dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
İcra takibine konu 18.02.2011 gün, 124271 sıra numaralı ve 6.795,36 TL bedelli faturanın davalı yükleniciye tebliğ edilip, 8 günlük yasal süresi içersinde itiraz edilmediği davacı tarafça ispat edilemediğinden faturanın düzenleme tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 27.maddesi uyarınca içeriğinin kesinleştiğinden söz edilemez. Bu nedenle salt davacı defterlerindeki kayıtlar esas alınarak alacak miktarı belirlenemez. Bu sebeple, takibe konu ve yukarıda sözü edilen faturanın dayanağını oluşturan 1 nolu hakediş ve raporu ile eki belgeler dosya içersine getirtilip, davalı tarafın süresi içersinde ayıp ihbarında bulunmadığı, yine davalı tarafından eksik iş yapıldığına dair bir savunma ileri sürülmediği de dikkate alınarak işin eksiksiz ve ayıpsız olarak yapılıp teslim
edildiği kabul edilerek fatura içeriğinde belirtilen ve 1 numaralı hakedişe girdiği anlaşılan alacağın miktarının sözleşme fiyatlarına göre bedelinin hesap ettirilip, davalı tarafından yapılan 3.000,00 TL tutarındaki ödeme de mahsup edilmek suretiyle davacı alacağı belirlenmelidir. Bu yönde bilirkişi incelemesi yaptırılmadan eksik incelemeyle hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Mahkemenin kabulüne göre de; davacının alacağı bilirkişi raporuyla belirleneceğinden likit kabul edilemez. Bu nedenle davalı tarafın icra takibine karşı yapmış olduğu itirazında da haksız sayılamayacağından davacının icra inkar tazminatı istemiyle, icra takibinden önce işlemiş faiz alacağı yönünden davacı tarafça açılmış bir dava olmadığından bu yöndeki istemin de reddi gerekirken kabulü yolunda hüküm kurulması doğru değildir.
Mahkemece yapılması gereken, yukarda sözü edildiği üzere icra takibine dayanak alınan faturada bahsi geçen 1 nolu hakediş ve raporu ile eki diğer belgelerin dosya içersine getirtilerek, yeniden seçilecek ve konusunda uzman inşaat mühendisinden rapor alınarak yapılan işin bedelinin sözleşmede belirtilen birim fiyatlardan saptanması belirlenen bu bedelden davalı tarafından yapılan 3.000,00 TL tutarındaki ödeme mahsup edilerek davacı alacağının belirlenmesi, belirlenen bu alacak miktarının davacının dava dilekçesindeki istemi de dikkate alınarak hüküm altına alınması, icra inkar tazminatına ve takipden önce işlemiş faiz alacağına yönelik istemlerin ise reddine karar verilmesinden ibarettir.
Yukarda açıklanan gerekçelerle mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan gerekçelerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 21.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.