Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/6251 E. 2014/5366 K. 22.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6251
KARAR NO : 2014/5366
KARAR TARİHİ : 22.09.2014

Mahkemesi :Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :18.07.2013
Numarası :2011/397-2013/185

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat M..Ö.. ile davalı vekili Avukat M..S.. geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, ayıplı ifa nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın ıslahla artırılan miktarda dikkate alınarak kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; yüklenici 23.08.2004 tarihli sözleşme ile davacı dernek başkanlığına ait Kayseri K.. Tıp Merkezi İnşaatı’nın Dış Cephe Granit Kaplama, Cam Giydirme Cephe ve sözleşmedeki diğer işlerin yapımını üstlenmiştir. Dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporu ile ek raporundan davalının geçici ve kesin kabul tutanağı düzenlememekle birlikte işin yapılıp teslim edildiği, ancak yapılan işte bir kısım ayıpların bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı iş sahibi tarafından bu ayıplar belirlenerek 03.07.2006, 21.08.2006 ve 28.11.2006 tarihli ihtarlarla davalı yüklenici tarafından giderilmesi istenmiş, davalı yüklenicinin ayıpları gidermemesi üzerine Kayseri 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/191 D.iş sayılı delil tespit dosyasında 26.10.2010 tarihinde delil tespiti yaptırılarak 01.02.2011 tarihli rapor alınmış, 02.03.2011 tarihli ihtarname ile ayıpların giderilmesi ve düzeltilemeyecek şekilde ayıplı olarak yapılan işlerin ifa bedeli istenip, ayıpların giderilmemesi ve bedelin ödenmemesi üzerine eldeki dava açılmıştır.
Az yukarıda değinildiği üzere davacı iş sahibi işin ayıplı olarak yapıldığını kendi teknik elemanlarının incelemeleri sonucunda tespit ederek 03.07.2006 tarihli ihtarname ile giderilmesini istemiştir. Daha sonraki ihtarlar ile Kayseri 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/191 D.iş sayılı dosyasındaki ayıplar nitelikleri itibariyle aynıdır. Ayıpların ilk öğrenilmesinden sonra davacının davalı tarafından oyalanarak dava açmada geciktirildiği de ileri sürülüp kanıtlanmamıştır. Ayıplar ve eksik işlerin giderim bedeliyle ilgili olarak somut olayda uygulanması gerekli 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 98. maddesi yollamasıyla 44. maddesi gereğince zararın artmasına alacaklının sebebiyet vermesi halinde borçlu artan zarardan sorumlu tutulamayacağından eksik ve ayıp ile ilgili davaların tespit edildiği tarihten itibaren makul sürede açılarak ayıpların giderilmesi veya bedelinin istenmesi gerekir. Dava konusu olayda davacı iş sahibi ayıpları 2006 yılı Temmuz ayında öğrenip giderilmesi talep edilmesine rağmen makul süre olan 2006 yılı sonuna kadar giderim bedeli talep edilmemek suretiyle zararın artmasına neden olunmuştur.
Bu durumda mahkemece hükme esas raporu veren bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla; kabul edilemeyecek derecede ayıplı olduğu ve tamir edilmek suretiyle giderilemeyecek ayıplar ile giderilmesi mümkün olan ayıpların nelerden ibaret olduğu tespit ettirilip, bunlardan kabul edilemeyecek derecede ayıplı olanların yeniden yapımı, onarımı mümkün olanların tamiri için gerekli olan bedellerinin 2006 yılı sonu piyasa rayiçlerine göre hesaplattırılıp sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile davanın kabulü doğru olmamış kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 22.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.