Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/6191 E. 2014/4112 K. 12.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6191
KARAR NO : 2014/4112
KARAR TARİHİ : 12.06.2014

Mahkemesi : İzmir 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 12.06.2013
Numarası : 2012/155-2013/276

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı mal nedeniyle ödenen bedelin tahsili talebiyle açılan alacak, birleşen dava ise; eser sözleşmesinden kaynaklanan teminat senedinin iadesi ve bakiye iş bedelinin tahsili talebiyle açılan alacak davasıdır. Asıl davada; davacı iş sahibi, davalılar yüklenici, birleşen davada ise; davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.
Asıl davada; davacı vekili, davalı yüklenici ile müvekkili iş sahibi arasında bir adet çinko eritme fırını ile kurutma fırını imâli konusunda 18/08/2009 tarihli sözleşme düzenlendiğini, davalı yüklenicinin kurutma tankının imâlini yapmadığını, çinko eritme fırınının imâlini de aylarca geciktirdiğini, yüklenicinin yaptığı imalâtlara İ.G. Şirketinin onay vermediğini, eksik ve ayıplı işleri başka kişilere 8.015,00 TL ödeyerek tamamlattığını,fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, başka firmalara ödemek zorunda kaldıkları bedeller, davalıya ödemiş oldukları bedeller ve cezai şarta ilişkin olarak şimdilik 15.000,00 TL’nin tahsilini talep etmiş, davalılar vekili; sözleşmede şirketin imzasının olmadığını, A.. C..’ında şahsen sorumlu olamayacağını müvekkilinin yaptığı imalâtların çalıştığını ve müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını savunarak davanın reddini istemişler, birleşen davada ise; davacı yüklenici şirket vekili; davalı iş sahibi ile davacı müvekkili arasında eser sözleşmesi düzenlendiğini bu ilişki sebebiyle teminat senedi verildiğini, işin yapılarak davalı iş sahibine teslim edildiğini, teminat senedinin iade edilmediği gibi bakiye iş bedelinin de ödenmediğini, verilen teminat senedinden dolayı borçlu olmadıklarının tespitini talep etmiş, davalı iş sahibi vekili; yapılan işin eksik ve ayıplı olduğunu, müvekkilinin alacaklı olduğunu ve davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiş, mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle cezai şarttan talep edilen ve hüküm altına alınan miktara göre davacı ve birleşen dosyada davalı iş sahibinin tüm, davalı-birleşen dosyada davacı yüklenici şirketin ve asıl davada davalı A.. C..’ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı şirket ile davalılardan E. Isı Mak.San.Tic.ltd.Şti arasında imzalanan 18.08.2009 tarihli sözleşme, sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir. Kurulduğu anlaşılan eser sözleşmesinin tarafları, davacı şirket ile davalı E. Isı Mak. San. Tic. Ltd.Şti’dir. A.. C.. sözleşmenin tarafı değildir. Davalı A.. C.. sözleşmenin imzalanmasından sonra aynı tarihli “Taahhütname” başlıklı belge ile başkasının fîîlini taahhüt etmiş bulunmaktadır.
“Sözleşmelerin Nispiliği” ilkesi gereği sözleşme,kural olarak o sözleşmede taraf olanları bağlar. Sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda davanın tarafları da sözleşmenin taraflarıdır. Yargıtay içtihatlarında ve öğretide bu durum taraf sıfatı olarak adlandırılmaktadır.
Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasında ki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı,dava konusu hakkın sahibini,davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise, def’i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re’sen nazara alınmasıdır.
Bu anlatımlar ışığında somut olaya geldiğimizde; kurulduğu anlaşılan eser sözleşmesinin tarafları, davacı şirket ile davalı E. Isı Mak. San. Tic. Ltd.Şti ‘ dur. A.. C.. sözleşmenin tarafı değildir Bir başka deyişle bu davalının taraf sıfatı bulunmamaktadır. Ancak, bu davalının 818 sayılı mülga Borçlar Kanununun 110.maddesi hükmü gereğince başkasının fîîlini taahhüt etmesi söz konusudur. Mahkemece asıl dava yönünden fazla ödenen bedel ve cezai şart alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de;asıl davada iki davalı bulunmasına rağmen, hangi davalının hükmedilen bedeli ödeyeceği yönünde bir açıklama yapılmaksızın hükmün icrasında tereddüte yol açacak şekilde karar verilmesi yanlış olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; fazla ödemeden sözleşmenin tarafı olan davalı E. Isı Mak. San. Tic. Ltd.Şti ‘nin sorumluluğuna karar verip, bu talep açısından davalı A.. C.. yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek, cezai şart yönünden ise; taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinde cezai şart öngörülmediği, davalı A.. C..’ın mülga Borçlar Kanununun 110. maddesi hükmü gereği başkasının fiilini taahhütte bulunduğu nazara alınarak davalı A.. C..’ın sorumluluğuna karar verip, bu talep açısından davalı E. Isı Mak. San. Tic. Ltd.Şti yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermekten ibaret olmalıdır.
Bu nedenlerle; hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacı-birleşen dosyada davalı iş sahibinin tüm, davalı-birleşen dosyada davacı yüklenici şirket ile asıl davada davalı A.. C..’ın sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle hükmün davalı-birleşen dosyada davacı yüklenici şirket ile asıl davada davalı A.. C.. yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davacı-bileşen dosya davalısına ve davalı-birleşen dosya davacısı şirket ile asıl davada davalı A.. C..’a geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.