Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/6140 E. 2014/4870 K. 10.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6140
KARAR NO : 2014/4870
KARAR TARİHİ : 10.07.2014

Mahkemesi : Tekirdağ 2. Asliye Hukuk Hakimliği (Tic. Mah. Sıf.)
Tarihi : 09.07.2013
Numarası : 2010/30-2013/278

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –

Uyuşmazlık, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmış olup, davada, davalının kusuru ile faturalara gelen endüktif, reaktif ve kapasitif tüketim bedellerinin ödeme tarihlerinden itibaren reeskont faiziyle birlikte tahsili istenmiş, dava dilekçesinde dava değeri 35.010,93 TL gösterilerek harç bu miktar üzerinden yatırılmıştır. Mahkemece davanın kabulüne 35.010,93 TL asıl alacak ile 6.415,12 TL dava öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 41.426,05 TL alacağın dava tarihinden itibaren asıl alacağa uygulanacak reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece asıl alacakla birlikte 6.415,12 TL dava öncesi işlemiş faiz alacağına da hüküm verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporundan faizin faturaların bildirim tarihleri ile dava tarihi arası için hesaplandığı anlaşılmaktadır. Ödeme talebini içermeyen soyut fatura tebliği temerrüt oluşturmadığından faturaların bildirim tarihleri temerrüde esas alınamaz. Zaman bakımından uygulanması gereken 818 sayılı BK’nın 101/I. maddesine göre muaccel bir borcun borçlusu alacaklının yöntemine uygun ihtarnamesi temerrüde düşer. İhtarnamenin (veya gönderilen yazının) temerrüt oluşturabilmesi için alacak miktarının açıkça gösterilmesi ve ödenmesinin talep edilmesi gerekir. Dosya kapsamından, davacı tarafından davalıya 15.11.2008, 17.12.2008, 31.12.2008, 27.02.2009, 15.04.2009, 12.05.2009, 16.06.2009, 14.08.2009 tarihli muhtelif yazılar yazıldığı ve bu yazılarda alacak miktarı gösterilerek ödemesi için belli bir tarihe kadar süre verildiği görülmektedir. O halde temerrüt, bilirkişilerce faize başlangıç yapılan bildirim tarihlerinde değil, değinilen yazılarla verilen sürelerin sonunda oluşmuştur. Mahkemece dava dilekçesinde işlemiş faiz alacağı için ayrıca harç yatırılmadığı ve ödeme tarihlerinden itibaren faiz istendiği gözetilerek hüküm altına alınan alacağın her bir bölümü için belirlenecek temerrüt tarihlerinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, talebe aykırı şekilde dava tarihine kadar işlemiş olan faiz alacağının hesaplanıp hüküm altına alınması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 10.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.