Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/6099 E. 2014/4502 K. 26.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6099
KARAR NO : 2014/4502
KARAR TARİHİ : 26.06.2014

Mahkemesi :Kızıltepe Asliye Hukuk Hakimliği (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Tarihi :06.03.2013
Numarası :2012/95-2013/255

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, projeye aykırı imalât nedeniyle uğranılan zararlara ilişkin maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı iş sahibi ile davalı yüklenici arasında, 04.06.2009 tarihli güneş enerjisi ile ısınan sera kurulumuna ilişkin sözleşmenin imzalandığı, sözleşmede teslimi gereken tarihin 04.06.2010 olarak kararlaştırıldığı, teslimine ilişkin taraflarca tutulmuş ayrı bir tutanak bulunmadığından teslimin bu tarih itibariyle gerçekleştiğinin kabulünün gerekeceği, davalı yüklenici tarafından inşa edilen seranın bir kısmının 29.09.2011 tarihinde meydana gelen rüzgar (fırtına) nedeniyle kısmen yıkıldığı, dosya kapsamıyla sabittir. Davacı, davalı yüklenici tarafından yapılan imalâtın projeye aykırı olması nedeniyle rüzgarda yıkılması sonucu uğradığını iddia ettiği zararlar için maddi ve manevi tazminat talep etmiş, mahkemece, sözleşme gereğince kusur düzeltmelerinin tamamlama tarihinden sonraki 1 yıl içinde istenebileceği, proje denetmeninin davacı tarafından tespit edildiğinden bahisle maddi tazminat talebinin zamanaşımı, manevi tazminat talebinin ise yasal şartları oluşmadığından bahisle reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi bulunmaktadır. Bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığın eser sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekir. Eser sözleşmelerinde zaman aşımı süresi BK’nın 126/IV. maddesinde 5 yıl ve yüklenicinin kastının veya ağır kusurunun bulunması halinde ise BK’nın 125. maddesinde 10 yıl olarak düzenlenmiştir. Bu sürenin başlangıç tarihi de alacağın muaccel olduğu tarihtir.
Tüm bu açıklamalar ışığında, taraflar arasında imzalanan 04.06.2009 tarihli sözleşmenin feshedilmeyip geçerliliğini sürdürdüğü ve teslim de yapılmadığından alacağın muaccel olmadığı ve dolayısıyla zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından, mahkemece taraf delilleri toplanmak suretiyle maddi tazminat talebine ilişkin işin esası hakkında inceleme yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ve eksik incelemeyle maddi tazminat talebinin zamanaşımı nedeniyle reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince kabulü ile kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 11.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.