Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/6062 E. 2014/5367 K. 22.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6062
KARAR NO : 2014/5367
KARAR TARİHİ : 22.09.2014

Mahkemesi : İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 08.03.2013
Numarası : 2011/169-2013/50

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat G.. Ç.. ile davalılar vekili Avukat T.. A.. geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, İİK’nın 67. maddesi uyarınca itirazın iptâli istemine ilişkindir. Davacı iş sahibi G.. Mobilya San. ve Tic. A.Ş; taraflar arasında düzenlenen 22.09.2007 ve 23.09.2008 tarihli Koltuk ve Kanepe İskeleti Yapım İşlerinin Üstlenilmesi Hakkında Sözleşmeden kaynaklanan borç mutabakatlarına dayanarak fazla ödemenin istirdadına yönelik yapılan icra takibine itirazın iptâlini talep etmiş, davalı yüklenici S.. Metal ve Mobilya San. ve Tic. Ltd.Şti; kendilerinin açtığı ve Saray Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/17 Esas sayılı dosyasında görülen aynı sözleşme ilişkisinden kaynaklanan bakiye iş bedeli nedenli itirazın iptâli davası olduğundan aralarındaki bağlantı nedeniyle dosyaların birleştirilmesini istemiş; devamla, davacının sunduğu mutabakat belgelerindeki imzanın şirket temsilcisine ait olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece 18.06.2010 tarihli celsede verilen ara kararı ile birleştirme talebi reddedilmiştir.
Dosyada onaysız örneği bulunan Saray Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/17 Esas sayılı dava dosyasında, yüklenici tarafından bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan takibe itirazın iptâli talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Her iki dava da aynı sözleşme ilişkisinden kaynaklandığına ve sözleşmenin tarafı davacıların alacak taleplerine ilişkin bulunduğuna göre, davaların birbirini etkileyecek nitelikte olduğu ve aralarında bağlantının bulunduğu kabul edilmelidir. O halde talep tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca davalının ilk itiraz süresinde ileri sürdüğü birleştirme istemi kabul edilmeli, davanın daha önce açıldığı anlaşılan Saray Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/17 Esas sayılı dava dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmelidir. Bu hususlar üzerinde durulmadan hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimlidik yer olmadığına, 1.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 22.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.