Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/6053 E. 2014/2925 K. 28.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6053
KARAR NO : 2014/2925
KARAR TARİHİ : 28.04.2014

Mahkemesi :Bursa 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :12.11.2012
Numarası :2012/157-80

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, iş bedelinin tahsili için yürütülen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin; davanın kısmen kabulüne dair kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Davacı vekili, davalı ile aralarında cari hesaba dayalı ticari ilişki olduğunu, bu ticari ilişkiden dolayı düzenlemiş olduğu 5 adet fatura bedelinin ödenmediğini, alacağının tahsili için yapılan icra takibine de davalı tarafından itiraz edildiğini belirterek, itirazın ipâline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, 6 adet irsaliyeli faturada belirtilen işlerin teslim edildiğinin kanıtlandığı, bunların da toplam bedelinin 8.615,76 TL olduğu, davalı tarafından yapılan ödemelerin ise 8.514,76 TL bulunduğu, böylece davacının 101,00 TL bakiye alacağının kaldığı, diğer faturalara ilişkin işlerin ise teslim edildiğinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, taraflar arasında dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. maddesinde tanımı yapılan “eser sözleşmesi” ilişkisinin kurulduğu, davacının bu sözleşmenin yüklenicisi, davalının ise iş sahibi olduğu anlaşılmıştır. Eser sözleşmelerinde, yüklenicinin iş bedeline hak kazanabilmesi için eseri imal etmesi yeterli olmayıp, aynı zamanda teslim ettiğini de kanıtlaması gerekmektedir. Teslim ise Dairemiz’in yerleşik uygulamalarına göre “maddi vakıa” niteliğinde olup, tanıkla da ispatı mümkündür. Nitekim, davacı vekili dava dilekçesine dinletmek istediği tanıkların isim ve adreslerini yazmıştır. Bu sebeple mahkemece, teslimin yapıldığının ispat edilebilmesi için davacı tanıkları dinlenmeli, davacı defterine kayıtlı olan faturaların davalıya tebliğ edildiğinin kanıtlanamaması nedeniyle 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 23/2. maddesi uyarınca içeriğinin kesinleşmediği ve taraflar arasında iş bedelinin daha önce kararlaştırılmadığı dikkate alınarak Türk Borçlar Kanunu’nun 481. maddesi hükümleri uyarınca, teslim edildiği kanıtlanan işlerin yapıldığı yıl serbest piyasa rayiç fiyatlarına göre bedelini belirleyen bilirkişi raporu aldırılarak davacının hak ettiği iş bedeli belirlenmeli, belirlenen bu iş bedelinden davalı ödemeleri düşülerek davacı alacağı saptanmalıdır. Açıklanan bu hususlar yerine getirilmeden eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru olmamış, açıklanan nedenle mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiuz itirazlarının reddine, 2.bent uarınca diğer temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.