Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/6032 E. 2014/1198 K. 20.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6032
KARAR NO : 2014/1198
KARAR TARİHİ : 20.02.2014

Mahkemesi :İstanbul 19. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :11.04.2013
Numarası :2011/342-2013/93

Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı M.. Ö.. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Yüklenici tarafından açılan asıl ve birleşen Üsküdar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/133 Esas sayılı dosyaları eser sözleşmesine dayalı iş bedelinin tahsili, iş sahibi tarafından açılan birleşen dava ise; ödünç sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkin olup, mahkemece HMK 94/2. maddesi gereğince kesin süre şartları yerine getirilmediğinden davanın reddine dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Yerel mahkemece asıl ve birleşen davaların yargılaması yapılarak 16.11.2009 tarihli kararı ile her 3 davanın reddine karar verilmiş, kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 18.07.2011 gün, 2010/3587 Esas, 2011/4681 Karar sayılı bozma ilâmının 2. bendi ile birleşen Üsküdar 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/46 Esas sayılı dosyası yönünden bozma kararı verilmiştir.
Bu dosyanın davacısı asıl davada davalı olan işsahibi M.Z..Ö.., davalısı ise yüklenici Z.. Ç..’tır. Anılan dosyadaki 07.03.2005 tarihli sözleşmeye dayanarak alacak talebinde bulunan M.Z..Ö..’dır. Asıl dosya davalısı yüklenici Zekeriya ise bu sözleşmedeki imzasını inkâr etmiş ve sözleşmenin aslının ibraz edilmesini istemiştir. Dairemiz bozma ilâmında bu hususları incelemek suretiyle sözleşme aslının ibrazı, imza incelemesi sonucu davanın sonuçlandırılması gereği vurgulanmıştır. Mahkemece 02.02.2012 tarihli celsede bozma ilâmına uyulmasına karar verilmiş, 19.02.2013 tarihli celsede de asıl dosya davacısı Z..Ç..’ın vekili Avukat B.. K..Ö..’in yetki belgesi ile yetkilendirdiği Avukat A..S.. K..e imza incelemesi yaptırılabilmesi için gerekli bilirkişi ücretinin yatırılması için 2 haftalık kesin süre verilmiş, yerine getirilmemesi üzerine de davanın delil avansı yatırılmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki 2007/46 Esas sayılı dosyada 07.03.2005 tarihli sözleşmeye dayanan davacı M.Z..sözleşmenin aslını 27.03.2012 tarihli celsede mahkemeye sunmuş ve belgenin aslının kasaya alınmasına karar verilmiştir.
Bu durumda birleşen 2007/46 Esas sayılı dosyasının davacısı M.Z….olduğu ve anılan sözleşmeye bu davacı dayandığı verilen sürede sözleşme aslı da sunulduğundan imza incelemesi ile ilgili masrafların M.Zülfikar’a yatırtılarak inceleme yapıldıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken, ispat yükü kendisine düşmeyen o dosyanın davalısı Z.. Ç…’a verilen kesin sürede bilirkişi ücreti yatırılmadığından davanın usulden reddi doğru olmamıştır.
Kabul şekline göre de delil avansının yatırılmaması halinde HMK’nın 324/2. maddesi gereğince o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılacağından ispatlanamayan davanın reddi yerine usulden red kararı verilmesi de usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Öte yandan; mahkeme kararının karar başlığında davaların tarafları yanlış gösterilmiştir. Asıl ve iki birleşen davanın tarafları birbirine karıştırılmış ve anlaşılamamaktadır. Yine asıl ve birleşen 2007/133 Esas sayılı dosyalarda verilen kararlar kesinleşmiş ise de, bunların karar ve hüküm fıkrasında ayrı ayrı gösterilmemiş olması da yanlış olmuştur.
Karar bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-k.davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 20.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.