Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/5911 E. 2014/2406 K. 07.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5911
KARAR NO : 2014/2406
KARAR TARİHİ : 07.04.2014

Mahkemesi :Kozan 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :24.01.2013
Numarası :2011/423-2013/45

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesine dayalı olarak açılmış olup, icra takibine davalının vâki itirazının iptâli, %40 icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın takipte talep edilen senet bedellerine yönelik kısmının kabulüne, eser sözleşmesine yönelik kısmının ispatlanamaması nedeniyle reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı yüklenici tarafından 65.670,00 TL asıl alacak olmak üzere toplam 77.085,79 TL üzerinden Kozan İcra Müdürlüğü’nün 2011/186 takip sayılı dosyası üzerinden takip başlatılmış, bu alacağın 3.750,00 TL’lik kısmının malen bedeli kabzolunduğu belirtilen senetler, bakiyesinin ise 24.07.2008 tarihli Amerikan Panel Kapı imalât ve montajına ilişkin sözleşme kapsamında ödenmeyen iş bedeli olduğunu belirtmiştir. Davalı iş sahibi, sözleşme konusu kapıların numunesi gösterilen ve yapılacağı belirtilen vasıf, kalite ve işçilikle yapılmadığını, bu nedenle ayıplı olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Kural olarak, eser sözleşmelerinde eserin teslimini yüklenici, bedelin ödendiğini iş sahibi kanıtlamakla yükümlüdür. Taraflar arasındaki 24.07.2008 tarihli sözleşme uyarınca kapıların imâl ve montajı yapılmak suretiyle teslim edildikleri konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmayıp, davalı ayıp savunmasında bulunmuştur. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 362. maddesine göre davalı iş sahibi eserin ayıplı olduğunu kanıtlamakla yükümlüdür. Eserin ayıplı olduğu ve süresinde ayıp ihbarında bulunulduğu ise her türlü delil ile ispatlanabilir. Davalı tarafından cevap dilekçesinde tanık anlatımları ve keşif deliline dayanıldığından, öncelikle davalı tanıkları dinlenerek ayıp ihbarının Borçlar Kanunu’nun 359 ve 362. maddeleri uyarınca süresinde yapılıp yapılmadığının araştırılması, süresinde yapıldığının tespit edilmesi halinde ise, mahallinde uzman bilirkişi refakatinde keşif yapılarak, davacı tarafından teslim edilen kapılar üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle ayıplı imalât olup olmadığının, var ise indirilmesi gereken bedelin Borçlar Kanunu’nun 366. maddesi uyarınca bilirkişiye hesaplattırılıp, sözleşme bedelinden mahsubuyla davacı alacağının tespit edilmesi gerekirken, ispat külfetinin yanlış tarafa yüklenmesi suretiyle, keşif bedeli yatırılmadığından ispat edilemeyen kısmın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 07.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.