Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/5892 E. 2014/4593 K. 30.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5892
KARAR NO : 2014/4593
KARAR TARİHİ : 30.06.2014

Mahkemesi :Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :26.03.2012
Numarası :2010/651-2012/152

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ile takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı yüklenici ile davalı iş sahibi arasında H.İ. Caddesi ile S. Caddesi Bağlantı Yolları ve Sanat Yapıları Uygulama Projeleri K. Çıkışı Köprülü Kavşak Uygulama Projesi yapımı konusunda sözleşme imzalanmıştır. Sözleşmede iş bedeli kavşak ve yol projeleri için 25.000,00 TL, köprü projeleri için 55.000,00 TL, duvar projeleri için 10.000,00 TL olarak kararlaştırılmış olup 7. maddede KDV’nin fiyatlara dahil olmadığı belirtilmiştir. Buna göre toplam iş bedeli 90.000,00 TL + KDV’dir. Davalı tarafça işin eksik ve kusurlu yapıldığı ileri sürülmemiş, KDV istenemeyeceği ve temerrüde düşürülmediğinden faiz talep edilemeyeceği savunulmuştur. Banka ve davalının defter kayıtları ile davacının beyanlarına göre sözleşme konusu işler nedeniyle davacıya yapılan ödemenin de 80.000,00 TL olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece alınan 11.07.2011 tarihli bilirkişi kurulu raporu ve ek raporundan davacının defter kayıtlarında davalıya kestiği fatura tutarlarının ödenmiş olarak kayıtlı olduğu, davalının ticari defter kayıtlarında ise kesilen fatura bedellerine karşılık olarak yapılan ödemenin 80.000,00 TL olduğu ve buna göre davalının, davacıya 21.700,00 TL borcu olduğunun kayıtlı bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı, muhasebecisi tarafından ödeme olmadığı halde sehven defter kayıtlarına ödeme kaydı düşüldüğünü belirterek, kayıtları kabul etmediğini ileri sürmüştür.
Üzerinde tarih olmamakla birlikte içerdiği ifadelere göre 2007 yılında düzenlendiği anlaşılan sözleşmedeki işin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 84. maddesi gereğince usulüne uygun olmasa dahi ticari defterlerinin içeriği sahibi ve halefleri aleyhine delil sayılır. Mahkemece de kabul edildiği gibi her iki tarafın ticari defterlerinin kendi aleyhine delil teşkil etmesi halinde, öncelikle davacı kayıtları kendi aleyhine delil kabul edilerek davanın sonuçlandırılması gerekir. Ancak, bu halin davalı borçlunun ödeme yaptığını savunması halinde uygulanması mümkündür. Somut olayda; davalı tarafça, banka ve kendi defter kayıtlarında yer alan 80.000,00 TL dışında borcun tamamının ödendiği savunulmadığı, bilakis KDV alacağının talep edilemeyeceğinden ödenmediği ileri sürüldüğünden davacı defterindeki ödeme kaydının davacı aleyhine yorumlanması mümkün değildir.
Bu durumda mahkemece sözleşmelerine göre KDV kararlaştırılan bedele dahil olmadığı ve davalı iş sahibi aksi kararlaştırılmadığından KDV’den de sorumlu olacağından davacının KDV’si ile birlikte hakettiği imalât bedelinin hesaplanıp bundan kanıtlanan 80.000,00 TL ödeme düşüldükten sonra, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken davalının ödeme savunması olmamasına rağmen, davacının sehven yapıldığını ileri sürdüğü kendi defter kayıtlarına dayanılarak davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 30.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.