Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/5790 E. 2014/4646 K. 02.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5790
KARAR NO : 2014/4646
KARAR TARİHİ : 02.07.2014

Mahkemesi :Antalya 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :13.06.2013
Numarası :2012/70-2013/251

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş davacı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat A. Ö. ile davalı vekili Avukat R. D. geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili istemiyle başlatılan ilâmsız icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptâli ve %40 oranından az olmamak üzere icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, itirazın 27.548,84 TL alacak yönünden iptâli ile takibin bu miktar üzerinden devamına, fazla istemin ve tarafların tazminat istemlerinin reddine, karar verilmiş, karar davacı ve davalı şirket vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Taraflar arasında 26.12.2009 tarihli taşeronluk sözleşmesi akdedilmiş olup, sözleşmenin “İşin konusu” başlıklı 2. maddesinde; işin konusu, taşeronun iş sahibine yapmayı taahhüt ettiği otel girişi, restaurant bölümü, snack bar, Marek lobi bölgesinde ekte keşif listesinde olan işlerin yapımı şeklinde belirlenmiş ve iş bedelinin birim fiyat esasına göre hesaplanacağı kararlaştırılmıştır. Ancak sözleşmeye ekli olduğu belirtilen keşif listesi her iki tarafça da dosyaya sunulmamıştır.
Davacı yüklenici, düzenlediği faturalarda belirtilen işlerin tamamının kendisi tarafından ayıpsız ve noksansız olarak ifa edildiğini ileri sürmüş ve bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatmış olduğu icra takibinde 4 adedi otel tadilatı konulu ve 1 adedi de malzeme faturası olmak üzere 5 adet faturayı dayanak yapmıştır. Davalı iş sahibi ise 08.12.2010 tarihli dilekçesinde icra takibine konu edilen 4 adet faturayı kabul ettiklerini, doğru olduğunu beyan
etmiş, sadece malzemeye ilişkin 30.01.2010 tarihli faturayı kabul etmediklerini savunmuştur. Ancak davalı taraf, yargılama sırasında bilirkişi raporuna itirazında; hesaba katılan miniclup, disco, wc, zemininde dolgu işlemi sonrası tasfiye şapı, havuz seramiği motif yan sürme izolasyonlarının, lobi-depo izolasyonlarının mozaik yürüyüşü yolu imalâtlarının davacı tarafından imal edilmediğini savunmuştur. Mahkemenin talimatı doğrultusunda bilirkişi tarafından düzenlenen 17.05.2013 tarihli ek raporda; davacının iddialarına göre hesaplanan tüm imalât bedelinin 506.872,74 TL olduğu, davalının kabul etmediği işler tenzil edildiğinde ise imalât bedelinin 502.976,84 TL olduğu hesaplanmıştır. Yerel mahkeme kararında, bu husustaki davalı savunmalarına itibar edilerek, davacının yaptığı imalât bedelinin 502.976,84 TL olduğu kabulüyle, bu miktardan kanıtlanan ödemelerin tenzili suretiyle hüküm kurulmuştur.
Davalı iş sahibi, bilirkişi raporunda belirlenen imalâtın tümünü yüklenici davacının yapmadığını savunmuş ise de; genel kural sözleşme konusu iş yapılmış ise, bu işlerin yüklenici tarafından yapıldığının kabulü olup, aksi davalı iş sahibi tarafından kanıtlanamamıştır. Bu durumda, bilirkişi heyeti tarafından davacının beyanına göre hesaplanan 506.872,74 TL imalât bedelinden; davacının icra takibinde aldığını kabul ettiği 469.078,00 TL ile davacı şirket yetkilisinin isticvabında tahsil ettiklerini kabul ettiği 2 adet çek bedeli toplamı 6.350,00 TL olmak üzere kanıtlanan toplam 475.428,00 TL ödemenin mahsubuyla bulunan 31.444,74 TL yönünden davalının itirazının iptâline karar verilmesi gerekirken bu hususlar üzerinde durulmadan hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 1.410,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 02.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.