Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/5756 E. 2014/4413 K. 24.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5756
KARAR NO : 2014/4413
KARAR TARİHİ : 24.06.2014

Mahkemesi :İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :27.05.2013
Numarası :2012/74-2013/132

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, iş bedelinin tahsili için yürütülen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin; davanın kısmen kabulüne icra inkâr tazminatı talebinin reddine dair kararı taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalının temyizine gelince;
Taraflar arasında fason dikim işini yapmak üzere 03.08.2011 günlü adi yazılı sözleşme imzalanmıştır. İmzalanan bu sözleşme niteliği itibarıyla davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen bir eser sözleşmesi olup, davacı yüklenici davalı ise işsahibidir. Davacı yüklenici bu sözleşme kapsamında yapmış olduğu işlerle ilgili olarak 25.08.2011 tarihinde 5.951,40 TL bedelli faturayı düzenlediğini, ancak fatura bedelinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibi yaptığını, yapılan bu takibe davalı tarafından süresi içerisinde itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptâlini istemiştir. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda davacı ve davalı tarafın defterleri incelenerek davacının dava konusu fatura nedeniyle alacaklı olduğu, faturanın ödenmesi için takip tarihinden önce gönderilmiş bir ihtar bulunmayıp, davalı temerrüde düşürülmediğinden takip tarihine kadar işlemiş faiz bulunmadığı belirtilmiş, mahkemece de; bilirkişi raporundaki bu saptama dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Eser sözleşmelerinde, yüklenicinin iş bedeline hak kazanabilmesi için eseri imâl etmesi yeterli olmayıp, aynı zamanda teslim ettiğini de kanıtlaması gerekmektedir. Teslim ise Dairemiz’in yerleşik uygulamalarına göre “maddi vakıa” niteliğinde olup, tanıkla da ispatı mümkündür. Somut olayda taraflar arasında davaya konu 25.08.2011 tarihli faturanın davalıya tebliğ edildiği kanıtlanamamış olup içeriğindeki malların teslimi hususu ihtilaflıdır. Davacı vekili 08.06.2012 tarihli dilekçesine dinletmek istediği tanıkların isim ve adreslerini yazmıştır. Bu sebeple mahkemece, teslimin yapıldığının ispat edilebilmesi için davacı tanıkların dinlenilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, salt davacı defterlerindeki kayıtlar esas alınarak eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru değildir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 24.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.