Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/5751 E. 2014/453 K. 21.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5751
KARAR NO : 2014/453
KARAR TARİHİ : 21.01.2014

Mahkemesi :Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :13.07.2012
Numarası :2011/48-2012/355

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemi ile başlatılan ilâmsız icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptâli ile takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-İcra takibinin dayanağını kapalı olarak düzenlenmiş olan 09.11.2010 tarihli 26.031,00 TL miktarlı fatura oluşturmaktadır. Davacının fatura bedeline hak kazandığı konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, ödemeler noktasında toplanmaktadır. Davacı fatura bedelinin ödenmediğini iddia ederken, davalı fatura bedelinin ödendiğini savunmaktadır. Her ne kadar Türk Ticaret Kanunu’nda ve Vergi Usul Kanunu’nda açık fatura-kapalı fatura kavramlarına yer verilmemiş ise de ticari örf ve adetlere göre faturanın kapalı olarak düzenlenmesi bedelinin ödendiğine karine teşkil eder. Dosyada mevcut Denizli Ticaret Odasının cevabi yazısında da bölgedeki ticari örf ve adete göre faturanın alt bölümüne kaşe ve imza konulması halinin bedelin ödendiğini gösterdiği bildirilmiştir. Karine nedeni ile ispat yükü ters çevrilmiş olup, karinenin aksini ıspat yükü davacıya düşer. Ödemenin yapılmadığını yasal delillerle davacı kanıtlamak durumundadır. Davacı yasal delillerle ödeme karinesinin aksini ispatlayamamıştır. Ancak davacı dava dilekçesinin kanıtlar bölümünde “her türlü yasal kanıt” demek sureti ile yemin deliline de dayandığı halde mahkemece davacıya yemin teklifine hakkı olduğu hatırlatılmamıştır. Bu
durumda davacı delillerinin tamamının toplandığı kabul edilemez. Usule ilişkin bu eksiklik kararın bozulmasını gerektirmektedir. O halde mahkemece, HMK’nın 225 ve devamı maddeleri uyarınca davacıya yemin hakkının hatırlatılması, davalıya yemin teklifinde bulunması halinde gerekli usul işlemlerinin tamamlanarak sonucuna uygun hüküm verilmesi gerekir. Değinilen şekilde işlem yapılmadan yazılı gerekçelerle davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 21.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.