Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/5655 E. 2014/2010 K. 24.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5655
KARAR NO : 2014/2010
KARAR TARİHİ : 24.03.2014

Mahkemesi :Şereflikoçhisar 1. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :03.01.2013
Numarası :2004/58-2013/1

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalı A. Plastik San.A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve davacının temyiz dilekçesinin süresi dışında, davalının temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup ayıplı imalât sebebiyle ödenen bedelin iadesi ve uğranılan zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davalı şirket aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, davalı Serkan hakkındaki davanın reddine dair verilen karar davacı ile davalı şirket vekilince temyiz edilmiştir.
1-Davacı vekili 16.04.2003 havale tarihli dilekçesiyle temyiz isteminde bulunmuş ise de; 13.03.2013 mahkeme kararının tebliği ve 05.04.2013 davalı şirket vekilinin temyiz dilekçesinin tebliğ tarihlerine göre 1086 sayılı Kanunun 432/I. maddesindeki 15 gün ve 433/II. maddesindeki 10 günlük temyiz süreleri dilekçenin verildiği tarih itibariyle geçmiş olduğundan davacı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
3-Dosya kapsamı ve hükme esas alınan 30.04.2012 düzenleme tarihli bilirkişi kurulu ek raporundan sözleşme konusu olup davalı tarafından montajı yapılan siyah renkli PVC borularının 12.600 metrelik kısmının kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı olduğu, su isale hattından istenilen şekilde yararlanılamadığı ve ayıplı boruların değiştirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Bu tespitlere göre ayıp işin yapıldığı ve sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 360/I. maddesinde tanımlanan eserin reddini gerektirici niteliktedir. Anılan maddede ayıbın bu nitelikte olması halinde iş sahibinin o şeyi kabulden kaçınıp yüklenicinin kusuru bulunursa zarar ve ziyan da isteyebileceği hükmü getirilmiştir. Eserin reddi halinde iş sahibinin talep edebileceği alacak, eserin reddolunan kısmına ödediği bedel ve yüklenicinin kusuru varsa ayıptan dolayı uğranılan zarar olacaktır. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu ek raporunda ayıplı boruların değiştirilmesi için gereken bedelin 51.660,00 TL olduğu belirtilmiş ise de bunun ne şekilde bulunduğu denetime elverişli olarak gösterilmediği gibi az yukarıda açıklanan şekilde de hesaplama yapılmamıştır.
Bu durumda mahkemece hükme esas alınan raporu veren bilirkişi kurulundan öldüğü anlaşılan inşaat mühendisi M.N. T. yerine yeniden seçilecek bir inşaat mühendisi ilave edilmek suretiyle oluşturulacak kuruldan alınacak ek raporla kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı olup reddi gerektiği anlaşılan 12.600 metre ayıplı siyah renkli PVC borular için ödenen bedel ile 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 360/I. maddesi uyarınca yüklenicinin kusuru sebebiyle davacı iş sahibinin ayıplı imalâttan dolayı uğradığı zarar miktarı ile toprak altında kalması sebebiyle yükleniciye iade edilme imkânı kalmayan ayıplı boruların varsa hurda değeri hesaplattırılıp bulunacak bu rakamın iadesi istenebilecek iş bedeli ve uğranılan zarardan mahsup edilmek suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda 1.bentte yazılı nedenlerle davacının temyiz isteminin süre yönünden reddine, 2. bent uyarınca davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 3. bende göre kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı A. Plastik San.A.Ş.’ye geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 24.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.