Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/5396 E. 2014/4758 K. 07.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5396
KARAR NO : 2014/4758
KARAR TARİHİ : 07.07.2014

Mahkemesi :Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :25.04.2013
Numarası :2011/366-2013/161

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesi uyarınca gerçekleştirilen imalâtın bedelinden kalan alacağın tahsili istemiyle girişilen icra takibine vâki itirazın iptâline ilişkindir. Davalı akdî ilişkinin varlığını kabul etmiş ancak, davacının işleri tamamlamaması nedeniyle başkalarına ayrıca ücret ödemek suretiyle eksik bırakılan kısımları tamamlatmak zorunda kaldıklarını, davacının başkaca alacağı kalmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı, Bursa 18. İcra Müdürlüğü’nün 2011/4122 sayılı takip dosyasında, 20.10.2010 tarihli iki ayrı fatura ile 21.12.2010 tarihli faturadan kalan 54.770,60 TL alacak ile 4.434,09 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 59.204,69 TL’nin ödenmesi istemiyle takibe geçmiştir. Davalı, takip konusu faturalardan iki tanesinin iade edildiğini, kalan iki adet faturadan ise ayıplı imalât bulunması nedeniyle borçlu olmadıklarını belirterek itiraz etmiş, eldeki dava da asıl alacak üzerinden açılmıştır. Mahkemece mali müşavir bilirkişiye taraf defterleri üzerinden inceleme yaptırılmak suretiyle alınan rapora göre hükme varılmıştır. Oysa davacı, 2011/36 D.iş sayılı dosyasıyla Oyak Renault Fabrikası’nda kendisinin gerçekleştirdiği imalâtı göstererek tespit yaptırmış, bilirkişice imalât tutarı KDV dahil 53.682,92 TL hesaplanmış ve hadde layık olduğu sonucuna varılmıştır. Davalı ise, kendilerince işin tamamlanmasından sonra tespit yaptırıldığını belirterek itiraz etmiştir. Ancak davalı tarafından, sözleşme ifa ile tamamlanmadan davacının iş yerini terk ettiğine ilişkin herhangi bir yasal delil dosyaya sunulmamıştır. Bu durumda Dairemizin yerleşen uygulamasına göre kural, yüklenici davacının işi gösterdiği miktarda tamamladığını kabul etmekdir. Her ne kadar Renault A.Ş.’nin dosyaya giren yazısında, davalı savunması gibi cevap verilmiş ise de bu yazının davalının savunmasını kanıtlayıcı belge olarak kabulü mümkün değildir. Yine davada, üç ayrı fatura alacağından söz edilerek açıklamalarda bulunulmuş, ancak davacı vekili temyiz dilekçesinde, tespit dosyasına dayanarak alacağın kabulü gerektiğini belirtmek suretiyle temyizini tespitteki alacağı ile sınırlandırdığından, davanın tespitteki imalâtlara hasren incelenmesi gerekmiştir. O halde tüm bu nedenlerle
mahkemece yapılması gereken iş, tespit dosyası ve davacı delilleri birlikte değerlendirilmek üzere 6100 sayılı HMK’nın 266. maddesince mahallinde uzman bilirkişi heyeti ile inceleme yapılmak, davacının gerçekleştirdiği imalâtın yapıldıkları tarih itibariyle 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 366. maddesine göre serbest piyasa rayiçleriyle bedeli hesaplatılmak, bundan davalının ispatlayabildiği ödemeler düşülmek; var ise kalan davacı alacağı tutarınca itirazın iptâliyle takibin devamına hüküm kurmakan ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik incelemeyle hükme varılması doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 07.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.