Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/5278 E. 2014/3802 K. 04.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5278
KARAR NO : 2014/3802
KARAR TARİHİ : 04.06.2014

Mahkemesi : Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 14.06.2013
Numarası : 2010/666-2013/303

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar , davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı davasında 29.12.2009 tarihli sözleşme ile davalı idareye iki adet kesintisiz güç kaynağı üretimini yapıp teslim ettiğini, ancak davalı idarenin oluşturduğu muayene ve kabul komisyonlarının raporuna göre uygun olmadığı gerekçesi ile reddedildiğini,ardından tek yanlı 14.10.2010 tarihli bildirim ile sözleşmenin feshedildiğini belirterek önceliklikle güç kaynaklarının sözleşme ve eklerine, fen ve sanata uygun olarak imâl edildiğinin tespiti ile imalatın bedeli için fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 100.000,00 TL’nın davalıdan tahsiline,teminat mektubunun iadesine karar verilmesini talep etmiş, davalı idare savunmasında davacı’nın imâl ettiği güç kaynağının sözleşme ve şartnameye aykırı imâl edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Taraflar arasında düzenlendiği ihtilâfsız olan sözleşmenin “denetim muayene ve kabul işlemleri ”başlıklı 30.maddesinde yüklenici tarafından ihale dökümanı ve sözleşmeye uygun olarak imâl edeceği malın muayenesi için uygulanacak ilkeler belirlenmiş,muayene komisyonlarınca yapılacak işlemler açıklanmış,aynı maddenin 30.1.3.3.2 bendinde ilk muayene sonucunda ret çıkması halinde ilk muayene komisyonunda yer almamış kişilerden oluşturulacak başka bir komisyonca itiraz muayenesinin yapılacağı, bu muayenede verilen kararların kesin olduğu, konunun mahkemeye intikal etmesi halinde her iki tarafın bu raporla yetineceği hükmü kabul edilmiştir. Sözleşmenin 35. maddesinde ise idarenin sözleşmeyi feshedebilmesine ilişkin sebepler belirlenmiş olup işin sözleşme hükümlerine uygun olarak yapılmamış olması fesih sebepleri arasında sayılmıştır. Muayene ve teslim ile sözleşmenin 30.1.3.3.2 maddesinde yapılan düzenleme HMK 193 ve dava ile sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan HUMK’nın 287. maddesindeki delil sözleşmesi niteliğinde olup taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece re’sen dikkate alınması gerekir. Bir hususun ispatı için münhasır delil sözleşmesi yapılmış ise, delil sözleşmesinde kararlaştırılan delilden başka delil kabul olunmaz. Buna göre, taraflar, delil sözleşmesi ile aynı zamanda delillerini hasretmiş olurlar, yani taraflar, delil sözleşmesinde kararlaştırdıkları deliller dışında başka delil gösteremezler. Somut olayda davacı tarafından imâl edilen güç kaynaklarının 15.06.2010 tarihinde ilk muayenesinin yapıldığı, bu muayenenin ret ile sonuçlandığı, itiraz üzerine 19.08.2010 tarihinde ikinci muayenenin yapıldığı bunun da ret ile sonuçlandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda kesin olduğu kabul edilen ikinci muayene raporunun taşıdığı delil sözleşmesi niteliğine göre açılmış bulunan davanın reddine,idare elinde bulunan reddedilen malların davacı’ya iadesine karar verilmesi gerekirken hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 04.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.