Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/5233 E. 2014/4672 K. 03.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5233
KARAR NO : 2014/4672
KARAR TARİHİ : 03.07.2014

Mahkemesi : Gebze 4. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi : 05.04.2013
Numarası : 2012/372-2013/496

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat M. Ü. ile davalı vekili Avukat G. K. geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, bakiye iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2)Taraflar arasında düzenlenen 27.09.2010 tarihli sözleşme ile KDV dahil 65.000 Euro bedel karşılığında davalı iş sahibi Nuh Panel Yapı Elemanları San. ve Tic.A.Ş’nin yeni idari binası için yüklenici B. O. A. San.Tic.A.Ş. tarafından 2 adet asansör yapımı ve montajı kararlaştırılmıştır. Davacı yüklenici şirket açtığı dava ile, işin devamı sırasında iş sahibi şirketin asansör kapılarının değiştirilmesini isteyerek işi durdurduğunu, 02.05.2011 tarihli yazı ile iş sahibine yeni talebe uygun fiyatları sunduklarını, ayrıca 08.07.2011 tarihli yazıyla da değiştirilmesi gereken malzemelerin iş sahibi tarafından alınması halinde sözleşme bedelinden 3.800 Euro indirim yapılacağını bildirdiklerini, ancak davalının yazılara cevap vermediğini, bunun üzerine iş sahibine gönderilen Beyoğlu 51. Noterliği’nin 24.11.2011 tarih ve 18637 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile bakiye iş bedelinin ödenmesini istediklerini, ancak 32.500 Euro bakiye iş bedelinin ödenmediğini belirterek bu miktar alacağın tahsilini istemiştir. Davalı yüklenici ise davacının 63.950 Euro ilave bedel istediği kapıları başka bir firmadan 24.520 Euro bedel ile temin ettiklerini, ancak davacının montaj işlemini yapmayarak işi yarım bıraktığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece alınan bilirkişi kurulu raporunda, davacı tarafından eksik bırakılan işlerin oranının %18 olduğu, 65.000 Euro iş bedelinden davacının revize teklifinde belirttiği 3.800 Euro’nun düşülmesi halinde kalan bedelin %18’i olan 11.016 Euro eksik işler bedeli olduğu rapor edilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, davacı şirket tarafından sözleşmenin haklı olarak feshedildiğinin tespitine, sözleşme bedelinden %50 peşinat ve eksik imalât bedeli olan 11.016 Euro’nun mahsubu ile bakiye 21.484 Euro’nun fatura düzenleme tarihi olan 01.11.2010 tarihinden itibaren dövizde uygulanan en yüksek banka ticari temettü faizi
ile birlikte ödeme günündeki Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 28.02.2011 ile 31.12.2012 tarihleri arasında Yapı Kredi Finansman A.O. tarafından 63369 numaralı finansal kiralama kira sözleşmesi gereğince gerçekleştirilen ödemelerin davalı hesabına alındığına ilişkin kayıtların ödeme tarihinde gözetilmesine karar verilmiştir.
Davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibine gönderilen 08.07.2011 tarihli yazıda, kapı ve malzemelerin iş sahibi tarafından alınması halinde sözleşme bedelinden KDV hariç 3.800 Euro indirim yapılacağı belirtilmesine rağmen, bu revize teklifin davalı tarafından kabul edildiğine dair bir bildirimde bulunulmadığı anlaşılmakla sözleşmenin revize edildiği söylenemez. Kaldı ki davacının edimini ifası davalı tarafından engellenmiş olduğundan edimin ifa ile sonuçlanmamasında davalının kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının iş bedeli alacağının %82 gerçekleşme oranının iş bedeline uygulanması suretiyle bulunması gerekirken, sözleşme revize edilmişçesine 3.800 Euro kapı bedelinin davacı alacağından mahsubu doğru olmamıştır.
3) Davalının sair temyiz itirazlarına gelince;
Davacı yüklenici davalı iş sahibine gönderdiği Beyoğlu 19. Noterliği’nin 22.03.2012 tarih ve 3661 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile, sözleşmeden kaynaklanan borcun bakiyesi olan 32.500 Euro’nun 7 gün içinde ödenmesini istemiştir. İhtarname davalıya 26.03.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. Buna göre davalı, 7 günlük sürenin sonu olan 03.04.2012 tarihinde temerrüde düştüğünden, mahkemece bu tarih yerine faizin fatura düzenleme tarihlerinden başlatılması doğru olmamıştır.
Kabule göre de reddedilen kısım üzerinden davalı yararına vekâlet ücreti takdir edilmemesi ve yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre paylaştırılmaması hatalı olmuştur.
O halde mahkemece yapılması gereken iş, bilirkişi tarafından belirlenen işin tamamlanma oranı olan %82 oranının sözleşme bedeline uygulanıp, bulunacak miktardan davalı tarafından yapılan ödemeler düşülerek davacı alacağının tespiti, belirlenen bu alacağa temerrüt tarihi olan 03.04.2012 tarihinden itibaren faiz uygulanmak suretiyle karar verilmesinden ibaret olmalıdır.
Bu hususlar üzerinde durulmadan yazılı gerekçeyle hükme varılması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, hükmün 2. bent uyarınca davacı ve 3. bent uyarınca davalı yararına BOZULMASINA, 1.100,00’er TL duruşma vekâlet ücretinin Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen taraflardan karşılıklı olarak alınarak diğer tarafa verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 03.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.