YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/506
KARAR NO : 2014/792
KARAR TARİHİ : 10.02.2014
Mahkemesi :İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :16.01.2012
Numarası :2009/146-2012/2
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile ilgili yapılan icra takibine itirazın iptâli talebine ilişkin olup mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı davasında, davalı tarafından inşa edilen evin elektrik, mekanik, tesisat, vs. işlerinin yapımını üstlendiğini, faturalarını düzenleyip davalıya teslim ettiğini, ancak bakiye 70.679,86 TL’lik kısmının ödenmediğini, yaptığı icra takibine de itiraz edildiğini belirterek davalının itirazının iptâline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı savunmasında işin eksik ve kusurlu yapıldığını, bu nedenle ödeme yapılmadığını iddia etmiştir.
Taraflar arasında dava ve sözleşme tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı BK’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinin kurulduğu ihtilâfsızdır. Mahkemece mali müşavirden alınan bilirkişi raporuna göre davacı tarafından düzenlenen icra takibine konu 22.02.2008, 12.05.2008, 30.05.2008 tarihli faturaların davalının aynı yıl ticari defterlerine kayıtlı olduğu, dava tarihinden sonra 22.07.2009 tarihinde iade faturası düzenlendiği anlaşılmaktadır. Yine sözleşme tarihinde yürürlükte olan 6762 sayılı TTK’nın 23/2. maddesinde düzenlenen “faturayı alan kimse aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde münderecatı hakkında bir itirazda bulunmamışsa münderecatını kabul etmiş sayılır” hükmünün somut olayda dikkate alınması zorunludur. Davalı firma, davacının düzenlediği takibe konu faturaları ticari defterlerine işlemiş, davadan sonra iade faturaları düzenlemiştir.
6762 sayılı TTK’nın 23. maddesi uyarınca davalıya tebliğ edilen faturalara süresinde bir itirazı olup olmadığının belirlenmesi gereklidir. Davalı tarafından süresinde yapılmış bir itiraz yok ise, kabul ederek defterlere işlediği faturalar için sonradan iade faturaları düzenlenmesi kendisinin yararına bir sonuç doğurmaz. Açıklanan bu ilkelere göre somut olayda davanın kabulü yerine, davalının defterlerine kaydedip itiraz etmediği faturalara ilişkin olarak davadan sonra düzenlediği iade faturalarına göre değerlendirme yapılarak davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 81,35 TL Yargıtay başvurma harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.