Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/4992 E. 2014/4095 K. 12.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4992
KARAR NO : 2014/4095
KARAR TARİHİ : 12.06.2014

Mahkemesi :İzmir 11. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :18.04.2013
Numarası :2012/739-2013/232

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, iş bedelinin tahsili için yürütülen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemiyle açılmış, mahkemenin; davanın kısmen kabulüne dair kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Davacı vekili, davalıya ait .. Sokak No:. K.Y. B.İ. adresindeki taşınmazına yaklaşık 80 metrekarelik bir yapının inşaası konusunda anlaştıklarını, inşaatı tamamlayıp davalıya teslim ettiğini, iş bedeli olan 52.000,00 TL’den 8.655,00 TL’sinin ödenmediğini, bu alacağın tahsili için yapmış olduğu icra takibine de davalı tarafından itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptâlini istemiş, davalı ise savunmasında; davacı ile 44.000,00 TL üzerinden anlaştıklarını, ödemelerin tamamını yaptığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı tarafından yazılı teklif verilmek ve davalı tarafından da bu yazılı teklifin kabul edilmesi suretiyle eser sözleşmesi ilişkisinin kurulduğu sabittir. Davacının bu sözleşmenin yüklenicisi, davalının ise iş sahibi olduğu çekişmesizdir. Tarihsiz olan sözleşmenin son maddesinde, iş bedeli tahmini olarak kararlaştırıldığından, bilirkişi tarafından iş bedelinin dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 366. maddesi uyarınca yapıldığı yıl serbest piyasa rayiç fiyatlarına göre hesaplanmasında bir isabetsizlik yoktur. Sorun, davacının iş bedeline hak kazanıp kazanmadığı, kazanmışsa ne miktarda hak kazandığında toplanmaktadır. Davacı yüklenicinin iş bedeline hak kazanabilmesi için eseri, imar, fen ve sanat kuralları ile tekniğine uygun olarak imal edip iş sahibine teslim etmesi gerekmektedir. Dosya içerisinde bulunan belgelerin incelenmesinden, 20.10.2011 gün ve 2038 karar sayılı İzmir Konak Belediyesi Encümen Kararı ile ruhsatsız olan inşaatın gelişme konut alanında kaldığı ve yıkımına karar verildiği anlaşılmıştır.
3194 sayılı İmar Yasası’nın 21. maddesi hükmü uyarınca, bazı istisnalar dışında, bütün yapılar için belediye veya valiliklerden yapı ruhsatı alınması zorunludur. Yapı ruhsatı ise, ancak projelerine, imar plânı ve yönetmeliğine göre ve resim ve hesapları incelenerek verilir. Ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak inşa edilen yapılarda ruhsata aykırılık giderilemiyorsa, 3194 sayılı Yasa’nın 32. maddesi hükmü gereğince, ilgili belediye veya valilikçe inşaat derhal durdurulur ve yasal hale getirilmesi olanaksız ise veya ruhsat veya eklerine ya da imar mevzuatına aykırılık öncelikle yüklenici tarafından giderilemiyorsa bu hali ile yapılan yapının yıktırılmasına karar verilir ve anılan Yasa’nın 42. maddesi hükmü gereğince de yapı sahibine ve yükleniciye ceza yaptırımı uygulanır. İmar Kanunu’ndaki bu düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup mahkemelerce re’sen gözetilmelidir. Emredici hukuk kurallarını içeren 3194 sayılı İmar Yasası hükümlerine göre; yapı ile yapıma izin arasında çok sıkı bir ilişki kurulmuştur. Bu bağı daha inşaata başlamadan alınması zorunlu yapı ruhsatı ile başlamakta ve inşaatın devamı sırasında denetim yolu ile sürmekte ve oturma izni ile de sona ermektedir. Az yukarıda açıklandığı üzere; iskân izni alınması yükümlülüğü İmar Yasası’nın 30. maddesi hükmü gereğince, davalı iş sahibine ait ise de; yukarıda özetle açıklanan hukuksal sebeplerle, inşaatın imar mevzuatına uygun şekilde tamamlanması yükümlülüğü yüklenicinin edimleri kapsamındadır.
Davada iş bedelinin tahsili istenmektedir. Yapının imara uygun hale getirilmesi yüklenicilerin öncelikli edimleri kapsamında olduğundan öncelikle, yüklenici tarafından yapılan inşaatın imar mevzuatına uygun hale getirilip getirilemeyeceği Konak Belediyesi’nden sorulmalı, bu kapsamda yapının tamamen ya da kısmen kaçak yapı olması ve imar mevzuatına aykırılıklar bulunması durumunda aykırılıkların giderilmesi için yapılması zorunlu olan işlemlerin neler olduğunun bildirilmesi istenmeli, imar mevzuatına aykırılıkların giderilmesinin mümkün olmadığının belirtilmesi halinde yıkılması gereken bir yapının ekonomik değeri olmayacağından dava tümden reddedilmeli, imar mevzuatına aykırılıkların giderilmesinin mümkün olduğunun bildirilmesi halinde ise; inşaatın yasal hale getirilmesi için gereken masraflar belirlenerek davacı alacağından mahsup edilerek varsa kalan bakiye alacak miktarı üzerinden itirazın iptâli ile takibin devamına karar verilmelidir.
Yukarıda açıklanan hususlar araştırılmadan eksik incelemeyle hüküm kurulması doğru olmamış, açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan sebeplerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bent uyarınca diğer temyiz itirazlarının kabulü ile kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 12.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.