Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/496 E. 2014/5646 K. 02.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/496
KARAR NO : 2014/5646
KARAR TARİHİ : 02.10.2014

Mahkemesi :Ankara 7. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :15.11.2012
Numarası :2008/457-2012/523

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Asıl ve birleşen dava, hakedişlerinden müfettiş raporuna dayanılarak haksız yapılan kesintilerin ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmış, davalı reddini savunmuş, mahkemece asıl ve birleşen davanın ıslah olan miktarlara göre kabulüne karar verilmiş, karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 20.01.1997 tarihli sözleşmeyle Iğdır Ovası Sulaması Yenileme İnşaatı İşi’nin yapımı davacı tarafından yüklenilmiştir. Davalı idarece müfettiş raporuna dayanılarak 63 ve 66 nolu hakedişlerden klas tutanaklarının gerçeği yansıtmadığı, sıyırma kazısına sandık kazısı pozunun uygulandığı, yol reglajları yerine hizmet yolu yapım ve bakım pozlarının kullanıldığı, titreşimli silindirle dolgu sıkıştırılması imalâtı için yapılan yeni fiyat pozunun uygulanmayarak sözleşme eki birim fiyat cetvelinde yazılı başka bir pozun uygulanmak istendiği, kesinti işlemlerinde uygulama yılı fiyatlarının hatalı tatbik edildiği gibi nedenlerle, kesintiler yapılmıştır. 63 nolu hakedişten yapılan kesintiler asıl davanın, 66 nolu hakedişten yapılan kesintiler de birleşen davanın konusudur. Davaların konusuna göre uyuşmazlığın çözümü, hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan bilirkişi raporunda kesintilerinin sözleşme ve eklerine uygun olduğu sonucuna varılmıştır. Davacının itirazı üzerine yeniden oluşturulan bilirkişi heyetinden alınan asıl ve ek raporlarda ise kesintilerin sözleşme ve mahallinde yapılan incelemeye göre uygun bulunmadığı görüşüne yer verilmiştir. Bu haliyle her iki rapor arasında önemli ölçüde çelişkili bulunduğu ortada iken mahkemece bu çelişki giderilmeden son rapor hükme esas alınmıştır. Oysa, çelişkinin giderilmesi ve gerçeğin ortaya çıkması için yeniden görevlendirilecek bilirkişi aracılığıyla tekrar inceleme yaptırılması gerekir, (HMK 281/3. md.).
O halde mahkemece yapılması gereken iş, 6100 sayılı HMK’nın 266. ve devamı maddelerine uygun şekilde yeniden oluşturulacak uzman bilirkişi heyetiyle mahallinde keşif yapılmak suretiyle müfettiş raporunda saptanan olgular da gözetilerek yapılan kesintilerin uygun olup olmadığını belirlemek, alınan raporlar arasındaki çelişkiyi gidermek, tarafların itirazlarını cevaplandırmak, Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak sonucuna uygun hüküm kurmaktan ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve çelişkili bilirkişi raporlarıyla hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 02.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.