Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/4795 E. 2014/380 K. 20.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4795
KARAR NO : 2014/380
KARAR TARİHİ : 20.01.2014

Mahkemesi :Yozgat 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :20.12.2011
Numarası :2011/35-706

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup fazla iş bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı iş sahibi tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı iş sahibinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı yüklenici ile davalı iş sahibi B.. R.. arasında Bozok Üniversitesi Eğitim Fakültesi Binası inşaatının yapımı için 08.09.2009 tarihli anahtar teslimi götürü bedel sözleşme akdedilmiş, işin geçici kabulü 21.07.2010 tarihinde yapılmıştır. Davacı, davalı idareye bağlı Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığının %10 iş artışı kapsamında dava konusu B Blokun ihale şartnamesindeki şekliyle yapılması durumunda binanın gömülü kalacağı ve kullanışsız olacağı gerekçesiyle binanın yapılacağı arsanın yerini değiştirdiğini ve bodrum kat yapılmasını talep ettiğini, bu nedenle iş sahibinin talebi doğrultusunda projede olmayan bodrum kat ile birlikte asma tavan, paslanmaz korkuluk ve bazı tesisat işlerini yaptıklarını, ancak davalının fazla yapılan iş bedelini ödemediğini belirterek 246.196,18TL + KDV’nin 16.09.2010 tarihinden itibaren ödenmesini talep etmiş, mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İnşaat mühendisi bilirkişi H. Me. E.tarafından dosyaya sunulan 08.09.2011 tarihli raporda, dava konusu inşaatın ihale aşamasında yapılan projesinde B Blokta bodrum kat olmadığı belirtilmiştir.
3194 Sayılı İmar Yasası’nın 21. maddesi uyarınca, 26. maddede gösterilen istisnalar hariç, tüm yapılar için inşaat ruhsatı alınması zorunludur. Ruhsat alınmadan ya da ruhsat alınsa bile alınan ruhsata uygun yapılmayan inşaatlar “kaçak inşaat” olarak tanımlanır. İmar mevzuatına ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkin olup mahkemece, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir. Davalı iş sahibi idarece, yüklenici tarafından projede olmayan imalâtlar ve ek işler yapıldığı savunulmuş olduğuna göre mahkemece, inşaatın onaylı projesi araştırılarak İmar Kanunu’nun 26. maddesinde yer alan kamuya ait yapı ve tesislerde ruhsat alımına ilişkin düzenleme uyarınca ruhsat alınıp alınmadığı, proje dışı
yapılan işlerin ve gerçekleşen tüm imalâtın tadilat projesiyle yasal hale getirilip getirilemeyeceği konusunda yeterli araştırma ve inceleme yapılmamıştır. İmar Kanunu’na aykırı ve onaylı projeye dayanmadan yapılan iş ve imalâtlarla ilgili olarak, gerçekleşen imalât bedelinin talep ve dava edilmesi, imara aykırılığın ve dolayısıyla yasaları tanımazlığın meşrulaştırılması anlamına geleceğinden kabul edilemez. Başka bir anlatımla, mahkemeler yasaya aykırı durumların kabulüne ve devamına yardımcı olacak kararlar veremezler.
Davalı iş sahibi, 14.10.2011 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde fazla yapıldığı iddia edilen inşaat ve elektrik işlerinin bilirkişiler tarafından 2011 yılına ait birim fiyatlara göre hesaplandığını belirtmektedir. Bilirkişiler tarafından hazırlanan raporlar incelendiğinde yüklenici tarafından fazla yapıldığı belirtilen işlerin hesaplanmasında hangi yıl birim fiyatlarının kullanıldığı anlaşılamamaktadır. %10 iş artışı kapsamında kalan ve imara aykırı olmayan fazla işler bedelinin, geçici kabul itibar tarihini geçmemek üzere yapıldığı yıl sözleşme fiyatlarına göre hesaplanması gerekir.
3-Davacının hüküm altına alınmasını istediği alacağa 16.09.2010 tarihinden itibaren avans faizi talep ettiği, mahkemenin de talebe uygun karar verdiği anlaşılmaktadır. Davacı, davalıya gönderdiği 16.09.2010 tarihli yazıyı faize başlangıç yapmıştır. Bu yazı incelendiğinde, fazladan yapılan işlerin belirtilerek kesin hesapta bedellerinin ödenmesinin talep edildiği, her hangi bir alacak miktarını içermediği anlaşılmaktadır. Sözleşmeden kaynaklanan alacaklara temerrüt faizi yürütülebilmesi için alacağın kararlaştırılan kesin vadede ödenmemiş ya da alacaklının usulüne uygun ihtarı ile borçlunun temerrüde düşürülmüş olması zorunludur (818 Sayılı BK madde 101). Somut olayda kararlaştırılmış kesin vade olmadığı gibi davacının davalıya gönderdiği 16.09.2010 tarihli yazıda ödenmesi talep edilen miktar gösterilmediğinden borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte değildir. Bu nedenle faizin dava tarihinden başlatılması gerekirken alacak miktarını içermeyen 16.09.2010 tarihli yazıdan başlatılması doğru olmamıştır.
4-Mahkeme, davanın kabul ve red oranına göre bakiye karar ve ilam harcından 8.168,52TL’nin davalı üniversiteden alınmasına karar vermiş ise de 2547 Sayılı Yasa’nın 56/b maddesi gereğince davalı Üniversite harçtan muaf olduğundan aleyhine harca hükmedilmesi doğru olmamıştır.
O halde mahkemece yapılması gereken iş; Dava konusu inşaatla ilgili belediye işlem dosyasını ilgili belediyeden getirterek binanın yasal hale getirilip getirilemeyeceğini, getirilebilecekse yapılması gereken işlemlerin neler olduğunu belediyesinden sormak, konusunda uzman kişilerden oluşturularacak yeni bir bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak binanın vaziyet planındaki yerinin değiştirilmesi nedeniyle veya başka bir nedenle götürü bedelli işte iş artışı olup olmadığını, varsa artış oranının ne olduğunu, yüklenici tarafından yapılan işlerin proje ve ruhsatına uygun olup olmadığını, uygun değilse tadilat projesiyle yasal hale getirilip getirilemeyeceğini araştırmak, imalâtın yasal hale getirilmesi mümkün ise sözleşme kapsamında gerçekleştirilen işler bedeli ile iş artışından kaynaklanan ilave işler bedelini geçici kabul itibar tarihini geçmemek üzere yapıldığı yıl sözleşme birim fiyatlarıyla hesaplamak, kanıtlanan ödemeleri düşerek kalana hükmetmek, alacağa dava tarihinden avans faizi yürütmek ve davalıyı harçla sorumlu tutmamak, yapılan işlerin yasal hale getirilmesi mümkün değilse davayı tümden reddetmekten ibarettir.
Kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2, 3, 4. bent uyarınca kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 20.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.