Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/4701 E. 2014/354 K. 16.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4701
KARAR NO : 2014/354
KARAR TARİHİ : 16.01.2014

Mahkemesi :Kadıköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :27.12.2011
Numarası :2005/421-2011/882

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı-k.davalı SS A…. Konut Yapı Kooperatifi vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-k.davalı vekilleri Avukat …. ve Avukat … . ile davalı-k.davacı vekilleri Avukat …. ve Avukat …. İlhan geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Asıl dava, davalı iş sahibi kooperatif tarafından yapılan feshin haksızlığının tesbiti ile bakiye iş bedelinin tahsiline karar verilmesi; karşı dava, yüklenici şirkete fazla yapılan ödeme ile eksik ve kusurlu işler bedelinin tahsili ve tazminat, yüklenici şirket tarafından açılan birleşen dava ise sözleşme dışı yapılan fazla işler bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın ıslahla arttırılan miktar da dikkate alınarak kabulüne, karşı davanın reddine, birleşen davanın esası hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına dair verilen karar davalı ve karşı davacı iş sahibi kooperatif tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında 02.02.1994 tarihli “Konut İnşaat Sözleşmesi” ve 12.07.1997 tarihli “02.02.1994 tarihli konut inşaat sözleşmesine ek sözleşmedir.” başlıklı adi yazılı şekilde yapılmış sözleşmeler düzenlenmiş olup; bu sözleşmeler 818 Sayılı Borçlar Yasası’nın 355. maddesi hükmünde tanımı yapılan eser sözleşmesi niteliğindedir.
Asıl davada, davacı yüklenici şirket, asıl ve ek sözleşme hükümleri uyarınca, edimini yerine getirdiğini, sözleşme konusu inşaatları %95 oranında tamamladıktan sonra davalı kooeparatifin sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini belirterek, feshin haksızlığının ve geçersizliğinin tesbitiyle bakiye iş bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Yüklenicinin iş bedeline hak kazanabilmesi için, inşaatı sözleşmeye, plân ve projesine, imar mevzuatı ve teknik kurallara uygun biçimde yapıp, iş sahibine teslim etmesi gerekmektedir. Somut olayda; mahkemece, alınan 02.06.2008 tarihli bilirkişi raporunda “davaya konu inşaatların belediyece tastik edilmiş mimari, statik, tesisat, kalorifer ve ısı yalıtım projeleri
ile yine belediyesince düzenlenerek onaylanmış inşaat ruhsatı bulunmadığından dava konusu binaların kaçak yapı durumunda bulunduğu” belirtilmiştir. 3194 Sayılı İmar Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca, 26. maddede sayılan istisnalar dışında tüm yapılara yapı ruhsatı alınması zorunludur. Ruhsat verilmesi için gerekli şartlar İmar Kanu’nun 22. maddesinde gösterilmiştir. Aksine sözleşmede hüküm yoksa ruhsat alma yükümlülüğü iş sahibine aittir. Taraflar arasındaki gerek asıl ve gerekse ek sözleşmede yapı ruhsatı alınması ediminin yükleniciye ait olduğu kararlaştırılmadığından 3194 Sayılı İmar Kanunu’nun 30. maddesi hükmü gereğince, yapı ruhsatını almak edimi iş sahibi kooperatife aittir. Ruhsat alınmadan ya da ruhsat alınsa bile alınan ruhsata uygun yapılmayan inşaatlar “kaçak inşaat” olarak tanımlanır. Daire’mizin yerleşik uygulama ve içtihatlarına göre de, emredici hukuk kurallarını içeren 3194 Sayılı İmar Kanunu hükümlerine aykırı yapılan yapı, “kaçak yapı” niteliğinde olduğundan yasal hale getirilmedikçe ekonomik değer ifade etmez. Ekonomik değer taşımadığı için de yüklenici bu nitelikteki iş ve imalâtın bedelini isteyemez. Ancak; işin yasal duruma getirilmesi halinde yüklenici, hakettiği iş bedelini talep edebilir.
Hâl böyle olunca, öncelikle davalı iş sahibi kooperatifin edimi kapsamında olduğundan inşaatların yasal hale getirilmesi ve yapı ruhsatının alınabilmesi için iş sahibi kooperatife yeterli süre ve yetki verilmesi; kooperatifin yapı ruhsatı alıp inşaatları yasal hale getirmemesi durumunda aynı sebeple, yüklenici şirkete yetki ve uygun süre verilmesi, verilecek yetki ve uygun süreye rağmen yasal hale getirilmemesi durumunda inşaatların ekonomik değerinden sözedilemeyeceğinden, yüklenici tarafından açılan asıl davanın reddine karar verilmesi gerekir.
İnşaatların yasal hale getirilmesi durumunda ise; dosya kapsamından Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 11.09.2006 tarihli iddianamesi ile içlerinde yüklenici şirket yetkilisinin ve kooperatif yetkililerinin de bulunduğu birçok sanık hakkında zimmet ve görevi kötüye kullanmak suçlarından Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2006/272 esas numarasına kayıtlı dosyasında kamu davası açıldığı ve bu davanın halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca, ceza yargılamasında subuta eren maddi olgular hukuk hakimini bağlar. Bir başka deyişle, ceza davasında subuta eren maddi vakıaların hukuk davasında nazara alınacağı açıktır. Ceza mahkemesinin uyuşmazlık konusu olayın tesbitine, diğer bir söyleyişle olayın varlığına ve sanık tarafından işlendiğine ilişkin maddi olgular hakkındaki kesinleşmiş saptaması, aynı konudaki hukuk mahkemesinde de kesin hüküm oluşturur. O halde, görülmekte olan ceza davasının sonuçları temyize konu hukuk davasını etkileyeceğinden mahkemece Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılaması sürdürülen davanın sonucunun beklenmesi, ceza davasında verilecek karar kesinleştikten sonra, ceza davasında subuta eren maddi olgular ve toplanan tüm deliller de değerlendirilmek suretiyle gerçeğin ortaya çıkması için görevlendirilecek 3 kişilik konusunda uzman bilirkişi heyetiyle mahallinde keşif yapılması, denetime elverişli ve gerekçeli rapor alınması ve oluşacak sonuç çerçevesinde yüklenicinin hakettiği iş bedelinin tutarının saptanması gerekir.
Açıklanan hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı-karşı davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 990,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı ve karşı davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı ve karşı davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-k.davacı SS Akören Konut Yapı Kooperatifi’ne geri verilmesine, 16.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.